- Petre PiedmonSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 209
Kayıt Tarihi : 08/04/12
~ cazonasco.
Salı Nis. 10, 2012 7:38 pm
- ~:
"Eğer bunu okuyorsan, bu uyarı senin için. Bu anlamsız güzel baskılıkağıttan okuduğun her kelime hayatından harcanan diğer bir saniyedemek. Yapacak başka işlerin yok mu? Hayatın gerçekten bu kadar boş muda bu anları daha iyi geçirebileceğin bir yol düşünemiyorsun? Yoksa saygı ve inanç beslediğin otoriteyi ortaya koyanlardan çok mu etkilendin? Okuman gereken her şeyi okur musun? Düşünmen gereken her şeyi düşünürmüsün? Sana alman gerektiği söylenen her şeyi satın alır mısın? Apartmanından dışarı çık. Karşı cinsten biriyle tanış. Lüzumsuz alışverişi ve mastürbasyonu bırak. İşinden ayrıl. Bir kavga başlat.Yaşadığını kanıtla. Eğer insanliğini ispat edemezsen, bir istatistik olarak kalacaksın. Artık uyarıldın. "
- William Mason CarringtonBiçim Değiştirme Profesörü
- Mesaj Sayısı : 52
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Geri: ~ cazonasco.
Çarş. Nis. 11, 2012 6:33 pm
Bugün senle kupon yapmak değil niyetim, galiba artık tutturamıyorum. Tutturmak isterdim bayiciyi şaşırtarak , 1.05 orandan yatıyorum. Her insan bazen yatar, banko dediği maçlar bir bir patlar.. Sen ne kadar araştırırsan araştır her kupon bankodan yataar. Başka bir bayide karşılaşırmışız, dostça ayrılalım belki ortak kupon yaparmışız. Birimiz 1 birimiz 2 misliysek eğer , işte o zaman kupon yapmadan uzaklaşırız.
- Vladimir VyacheslavYönetici, Konsey Başkanı
- Mesaj Sayısı : 281
Kayıt Tarihi : 06/04/12
Geri: ~ cazonasco.
Cuma Nis. 13, 2012 3:38 pm
Yine de geçmiş her zaman oradadır ~
Bu devirde; raflarda tozlanan anı değil, sürekli hatırlanabilecek olan değerlidir. Şimdi o tozlar öksürtüyor beni. Sırtıma vuran bir el benim için. Diğer ellerden çok başka. Gerçekten bana el olanlardan daha ayrı elleri ve o eller sanki bir şehrin yaşam delilleri.
- William Mason CarringtonBiçim Değiştirme Profesörü
- Mesaj Sayısı : 52
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Geri: ~ cazonasco.
C.tesi Nis. 14, 2012 9:32 pm
Dedi ki;
Anlamıyosun değil mi? Hiç kimse senin gibi olamaz. Hiç kimse senin gibi sarılamaz bana. Kimse öpemez beni, senin öptüğün gibi. Kimse elimi tutup gözlerimin içine bakıp gülemez. Kimseyi sevemem bu kadar. Kimse bu kadar ben olamaz, sığamaz içime. Kimseyi bu kadar kabullenemem. Kimseyi bu kadar çok isteyemem, hissedemem. Gözlerim her köşe başında seni ararken ben başkasını istemiyorum. Kimse sen olamaz anlıyo musun? Bana sevmeyi öğreten sensin, özlemeyide, hissetmeyide. Sen öyle çok şey kattın ki bana. Hiç kimsenin katmadığı kadar, hiç kimsenin olamadığı kadar. Bu yüzden hiç kimse olamaz senin gibi. Kimse dokunamaz bu kadar kalbime. Ama artık biz de eski biz olamayız.
Ve ben de dedim ki;
S*ktir et.
- Petre PiedmonSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 209
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Geri: ~ cazonasco.
Ptsi Nis. 23, 2012 7:28 pm
- "Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bilirim, esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her şeyi sezer ve bana sezdirir. Beni aldatmaz, ah içim beni aldatmaz... Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakilati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgâr dalgasıyla herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: Ben buradayım, der."
- Milos DrahoslavRavenclaw V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 37
Kayıt Tarihi : 28/04/12
Geri: ~ cazonasco.
C.tesi Nis. 28, 2012 10:29 pm
Olaylar bölgesinde kendimize veya başkalanna atfettiğimiz az veya çok aldatıcı görünümlerden değil gerçek istencimizden sorumluyuz... Ancak, bir şekilde kendi kendisiyle tartışabilmiş olma ve en azından belirli bir derecede bilinçli ve istenmiş bir eseri, kendini ortaya koyarak yapabilmiş olma koşuluyla sorumlu olunur. Bizi haklı veya suçlu yapan şey, eğilimlerimizin sistematizasyonundan ve bunun sonucu metafıziksel bütünlüğünden başka bir şey olmayan derin ve göreceli olarak sürekli olan bu istenç olup, bu istencin zıttında eylemlerimizden herhangi birini bazen belirleyen yüzeysel ve rastlantısal istenç değildir. Zaten genel anlayışın her zaman kabul ettiği de budur.
İyi kalpli olarak bilinen bir insan tarafından söylenen sert bir söz başka birininkinden daha az kincidir, çünkü bu davranış bir sabırsızlık anına, geçici fiziksel bir acıya atfedilebilir ve onun gerçek duygularının bir ifadesi olarak görülmez. Genel olarak, ben'in oluşturucu unsurları ne kadar güçlü sistematize olursa yani "numen"e özgü istencimiz doğa tarafından ne kadar az zorunluluğa tabi tutulursa o kadar çok sorumlu oluruz: ve her özel durumda, sorumluluğumuz, tamamlanmış eylemin, eğilimlerimizin organik sistemiyle az veya çok uyumuna dayanmaktadır. İşte bu sebepten biraz önce söylediğimize bir düzeltme getirmeliyiz: düşünmenin eksik olduğu yerde sorumluluk kaybolur. Düşünme yetisine kökten sahip olmayan bir özne herhangi bir şeyden sorumlu olamaz; ama bilinçsel olarak ve düşünülmüş istencinin yinelenen eylemi ile doğal bir yapı ve bir karakter edinmiş ve bu karakterin etkisiyle ve onunla uyum içinde kendiliğinden davranan bir özne, uzun sürede kararlaştırmış olduğu eylemlerden olduğu kadar ve belki de daha fazla yaptığından sorumludur.
C h a r l e s D u n a n.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz