leviathan rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Rogue Chancellor
Rogue Chancellor
Ravenclaw IV. Sınıf
Ravenclaw IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 156
Kayıt Tarihi : 10/04/12
Yaş : 31
Nerden : İngiliz
Lakap : Ro

Hallow Empty Hallow

Çarş. Nis. 11, 2012 10:10 pm
Buraya neler yaptığımı, günlük yaşantımı filan paylaşacağımı sanmıyorum. Şu anda çok fazla aklıma gelen şeyleri öylesine yazasım var. Genel olarka böyle bir istek duyarsam buraya yazabilirim. Bir çeşit blog olabilir burası benim için. Evet, sevdim ben bunu. Dizilerden konuşasım var aslında. Ama aslında Harry Potter olayına taktım şu sıra. Özellikle Malfoy ailesine taktım daha demin. Karakterleri iç yüzleri hep beni sinir etmiştir. Çok fazla birbirlerinin kopyasılar ve hepsi kişiliksiz gibi. Acaba büyük baba Malfoy nasıldı. Lucius gibiyse aile yüzyıllardır çekilmez. Genede garip bir biçimde Malfoy'lar ficlerin kralı olmalı bence. En güzel ficler onlardan çıkıyor. Özellikle Hermione/Lucius ficine bayılıyorum. Yıllardır oğlu sayesinde izlediği bulanığı bir anda avuçlarında bulunca delirmesi olayına bayılıyorum mesela. Adam gerçekten bütün mükemmelliyetini konuşturuyor. Oysa gariptirki filmlerde oynattıkları Lucius Malfoy o kadar etkileyici bir adam değildi. Aksine çok fazla yerden yere vurulmuştur. Genede bence iyidir Lucius. Karanlık Lord'un gölgesine sığınmak zorunda kalan bir kişiliksiz olabilir ama her kadının istediğidir. Güçlüdür bir kere, komik bir biçimde en güçlü karakterlerdendir. Genede korkar, aslında insanların güvensizliklerini anlatmak için mükemmel bir karakterdir. Oysa asildir. Malfoy'ların mükemmelliyeti dışarıdan öyle göz boyar ki bunu hissetmek dahi imkansızdır. Kısaca Lucius iyidir, sizi düşündürür. Draco daha arada kalmış bir çocuktur. Kendi kişiliği daha oturmadan ona görevler biçilmiştir. Her şeyi bellidir çocuğun ve uyar. Acı tarafı uymasıdır belkide. Ben ilk Potter kitaplarını okurken hep Draco'nun bir yerde patlayacağını beklerdim. Aslından aydınlık olmasını isterdim. Çünkü aydınlığın öyle ezik olmadığını göstermeliydi. Oysa bunu bize başaran tek karakter Snape oldu, ne yazık. O bir de tam olarak aydınlık filan değildi. O yüzden aydınlık olayı kafamda hep benim ezik olarak kalmıştır. İtiraf edeyim son filme kadar Draco'nun yanında baş karakter olmasına rağmen Potter bir hiçti benim için. Gerçi son filmden sonra da öyle ama Draco'da fazla acıklı kaldı doğrusu. Malfoy'ların hikayesi hiçbir zaman tamamlanmayacak gibi.



Hallow Tumblr_lhwdc2oAPr1qd8o25o1_500

Améthyste de Nacria
Améthyste de Nacria
Slytherin V. Sınıf
Slytherin V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 235
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Yaş : 31
Nerden : Fransa
Lakap : Amy

Hallow Empty Geri: Hallow

Perş. Nis. 12, 2012 8:37 pm

Bu gün bir konu hakkında öyle uzun uzadıya yazasım yok aslında. Çünkü hasta gibiyim ve yarın vizem var, ama genede Supernatural'in son sezonunu izlemekteyim ve yazmasam duramayacağım. (Çok uzun cümle oldu bu.) En başta her bölümde Dean'e "O kadar da yakışıklı değil." dediğim her an bir sahne koyup beni gene adama deli etmezlerse olmuyor ben bunu anladım. İkinci olarak Sam'i hala sevemedim. Bende bir sorun var galiba çünkü herkes seviyor. Genede ben Jared'ın tipini de Sam'in olaydaki muhabbetini de hiçbir zaman sevemedim. Bana çok itici gelmiştir hep. Sanki sünepe ufak kardeş olmak dışında bir işe yaramıyor gibi. Aslında bütün hikaye Dean'in etrafında dönüyormuşta Sam durmadan herifin başını derde sokuyormuş diye düşünüyorum. Böyle olmadığını elbette biliyorum, ama sevemedim işte. Onun dışında Castiel çıktığından beri dizi biraz izlenmez oldu bence. Şu yeni türeyen yaratıklar daha orjinal tamam ama bir kere koydun o meleği oraya, niye bizden geri alırsın ki? Hem hala Crowley piyasada geziniyor. Ayıp doğrusu. Hem şu yeni yaratıklarda biraz sinirimi bozdu. Ne o öyle atsan atılmaz, satsan satılmaz. Ölmüyor, yavaşlamıyor, anca kafasını kesip kutuya koyucan. Oldu canım daha neler. Onları da ilerleyen bölümlerde öldürme yolu bulurlar eminim. Ben daha yedinci bölümde olduğumdan bilmeden konuşuyor olabilirim tabii, siz aldırmayın. Genede ben ileride Castiel'i göremicez gibi hissediyorum. Bu durumsa beni gerçekten üzüyor. O gelsin ve dizi şenlensin. Dean onsuz çok yalnız, Sam'i salla, Boby şu an şerifle kafayı bozacak gibi. Kısaca Dean'in meleğine ihtiyacı var.


Hallow Ab6b72d56aa5ca22dc4d3e81f15ab7a0d1567fd2
Rogue Chancellor
Rogue Chancellor
Ravenclaw IV. Sınıf
Ravenclaw IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 156
Kayıt Tarihi : 10/04/12
Yaş : 31
Nerden : İngiliz
Lakap : Ro

Hallow Empty Geri: Hallow

C.tesi Nis. 14, 2012 9:38 pm
Bu günkü konumuz kesinlikle "Doctor Who?" oluyor. Sitede bir karakter açıldı yeni, açanın eline, aklına sağlık. Yeniden canlandı Who düşüncelerim. Sanki beynim ayrı bir evrene yeniden açıldı, acaba Who Ficlerine geri mi dönsem? Neyse şimdilik bunu yazacağım. 2005'de yeniden başlayan macerayla kendimizden geçtik açıkçası. En başta 9th'den başlayacağım. Christopher Eccleston demek istiyorum. O adamın mavi gözleri, kepçe kulakları ve uzun burnu sevdirdi bize birinci sezonu. Hala o ingiliz aksanının buram buram yayıldığı "Rose Tyler" diyişi kulaklarımda çınlıyor resmen. "Bad Wolf"u hatırlıyorumda sezon sonunda nasıl üzülmüştüm. Rose nasıl çırpınmıştı Doktor için, canım benim. O "Fantastic" sezonu asla unutmayacağım büyük bir sırıtışla hatırlayacağım. Daleklerle olan savaş bitsin diye tepinmiştik resmen. Hızlı geldi, hemen yaşadı ve gitti. O bizim genede hep ilk göz ağrımızdı.

Hallow 2napmpd

Hemen sonra tatlı gülümseyişiyle David Tennant doldurdu ekranlarımızı. En fazla alıştığımız adam oydu belkide. Rose'la yaşadığı maceralar bizi bitirdi, aşk hissettik yüreklerimizde. Bir türlü söyleyemediği duygular vardı. Aslında o kadar gerçekti ki anlatmak anlamsızdı. Tek evrende savaşmadı, yetinmedi paralel evreni bile kurtardı. Rose Tyler dünyanın koruyucusu olarak kalplerimize kazındı. Sonra Bad Wolf plajında bıraktığında içimiz acıdı, genede içimizde bir umut bekledik gelecek diye. Martha'yla cesareti öğrendik, bir yolcunun ne kadar güçlü olabiliceğini gördük ve onuda Jack Harkness'a teslim ederek gene yalnız kaldı Doktor'umuz. Çünkü o hep yalnızdı, öyle olmak zorundaydı. İlk andan beri bunu anlayan Donna hiç bırakmadı Doktor'u. Ne kadar aptalca şeyler yapsa da asla, ama asla bırakmadı. Sonunda mecbur kaldı Doktor ve onun hafızasını sildi. Gene yalnız kaldı. Belki de Doktor hep yalnız olmalıydı. Rose'a kopyasını bıraktığında ağladım, içimden Rose'un imkansız olsada gerçeğini seçmesini diledim ama seçemezdi. Yaşlanmalı, sevmeli ve ölmeliydi Rose Tyler. Öylede oldu. Mutluluğu sağladı ve gene gitti Doktor. Sonunda David içinde gitme vaktiydi. Ne kadar "Brilliant!" bir sezonda olsa bitmek zorunda kaldı. Genede gönüllerimizde taht kurdu David ve yerini Matt'e bıraktı.


Hallow Tumblr_m01ahcmQ4a1qf88uf

Sonunda geldi Matt. En tartışılan o oldu aslında. Doğru da bu. David'e öyle çok alışmıtık ki. Genede Doktor'un değişme vakti gelmişti ve ikisi çok farklıydı. Herkes lanet okudu bir süre ama... Matt daha o şapşal sırıtışıyla ilk bölümde çıktığında karşımıza bütün gönülleri kazandı. David'i unutmadık elbet, genede Matt'i sevdik. Onu da aileye kattık. Tardis'in büyük ailesine yeni bir fert geldi. Küçük Amy Pond'la olan ilişkisine güldük, ilk bölüm kendini tanımaya çalışırken yerlere yattık. Sonra bizi gene güldürdü, üzdü, heyecanlandırdı. Kısacası bizi kazandı. Amy'le aşk düşündük başta, geri döndüğünde öyle güzel bir Pond'la karşılaştık ki dayanamadık tabii. Ben düşündüm hani. Hemen arkasından Rory'i tanıdık. Amy Doktor'u çözdükçe yoldaşı oldu, belki onu en iyi tanıyanlardan biri. Yalnız olduğunu biliyor ve bunu kendi için değil onun için yapıyor sanki. Çok cesur, neşeli, güzel... Amy Pond'u çok sevdik bir. Rory'sini de tabii. Onun için 2000 yıl bekleyen en mükemmel sevgiliyi nasıl sevmeyiz. Sonra Melodi'yi tanıdık. Adaşım diye demiyorum River beni benden aldı. Tatlı kadındı, Doktor için biçilmiş kaftandı. Onu vururken yüreğim ağzıma geldi. Öyle güzel bir ölümdü ki hüzünlendim. Sonunda ölmediğini anlayınca havalara uçtum. River'a birlikte oluşuna delirdim. Kısaca bu uzay aşkını çok sevdim. Doktor Who'yu çok sevdim. Master'ın Doktor'u kafese kapattığında tek yürek olan bütün dünya halkı gibi içimdem Doktor'u sayıklıyorum hala. O bizim kurtarıcımız olduve hayal bile edemeyeceğimiz maceralar yaşadık beraber.

Daha çok anlatırım aslında dayanamıyorum. Genede bu günlük bu kadar.


Hallow Tumblr_luij8ylyf31qb2p7r
Sayfa başına dön
Similar topics
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz