leviathan rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Augustin C. Saurovsky
Augustin C. Saurovsky
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 88
Kayıt Tarihi : 12/04/12
Yaş : 32
Nerden : Yalova.

Kifayetsiz Kelimeler. Empty Kifayetsiz Kelimeler.

Cuma Nis. 13, 2012 4:10 pm

Kifayetsiz Kelimeler. 17781953.Kifayetsiz Kelimeler. Ajw6kk
Muhteşem ay ışığının sokakları aydınlattığı bir gecede saat sekiz suları.
Augustin C. Saurovsky
Augustin C. Saurovsky
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 88
Kayıt Tarihi : 12/04/12
Yaş : 32
Nerden : Yalova.

Kifayetsiz Kelimeler. Empty Geri: Kifayetsiz Kelimeler.

Cuma Nis. 13, 2012 4:11 pm
    Gecenin tüm ihtişamı ile ay ışığının vurduğu su birikintileri parıldıyordu yavaşça. Ve arkasını dönük bir şekilde duran bir siluet vardı karanlığın ortasında. Rüzgar uğulduyordu kulaklarının içerisine doğru eserken. Yapraklar rüzgarın esintisiyle orantılı olarak hışırtı sesleri çıkarıyordu. Ve sadece orada dikiliyordu tek başına, amaçsızca. Kıpırdamadan orada dikilirken bu donukluğu bir damla bozmuştu. Gözlerinden akan bir damla gözyaşı dökülmüştü yerdeki su birikintisinin üzerine. Hiç bu kadar duygusal olmamıştı daha önce. En azından annesini kaybettiği günden sonra. Tam olarak burada görmüştü son kez onu. Ve yıllar sonra aynı yerde birini bekleyeceği aklının ucundan geçmezdi genç adamın. Tam bu sokağın köşesinde annesinden ayrılmıştı. Muggle arkadaşları ile bir eğlenceye katılacaktı. Ve oldukça saçma geliyordu şu an ona o gece. Annesi onu buraya kadar getirdikten sonra onu arabaya bindirmişti. Ve Augustin gittikten sonra bir De Vrier istilası başlamıştı. Ve annesi bu olaya karşı koyarken bir lanet karşısında can vermişti. O gün itibariyle Augustin söz vermişti kendine. De Vrier karşıtı biri olacaktı. Ve kişiliğini buna göre şekillendirecekti.

    Tüm bu anıların ışığında gözlerini son bir kez daha kırptı genç adam. Son gözyaşı da döküldükten sonra elleri ile yüzünü silerek başını yukarı kaldırdı. Ve etrafı aydınlatan aya doğru baktı. Bu gece oldukça ihtişamlı bir görüntüye hakimdi. Ve birini beklemek için gerçekten muhteşem bir geceydi. Sola doğru yürüyüp kaldırıma çıktıktan sonra duvara doğru ilerledi. Sırtını duvara yaslayıp etrafı izlemeye koyuldu. Sunset birazdan burada olurdu ne de olsa. Sunset. Bu kadar güzel bir insana başka nasıl bir isim konulabilirdi ki? Tam olarak güzelliğini yansıtan bir isimdi bu. Ve Augustin onu ilk gördüğü andan itibaren pek belli etmese de hoşlanmıştı bu genç bayandan. Ateş kızılı saçları ile kalbini orta yerinden yakıyordu Augustin'in. Onun yanında olmak için can atıyordu Gryffindorlu büyücü. Aynı binada olmaları birbirlerine daha yakın olmalarını sağlıyordu. Ve bu güzel bir şeydi. Ona yakın olmak Augustin'i iyi hissediyordu. Tüm bu düşüncelerle birlikte yolu gözlemeye koyulmuştu, usulca.
Sunset Miranda Walker
Sunset Miranda Walker
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 5
Kayıt Tarihi : 13/04/12

Kifayetsiz Kelimeler. Empty Geri: Kifayetsiz Kelimeler.

Cuma Nis. 13, 2012 8:04 pm
Gece her ne kadar gökyüzündeki egemenliğini tamamen ilân etmek istese de yıldızlar ve ay parıldayarak olabildiğince buna engel olmaya çabalıyorlardı. Adımlarına ket vurmaksızın ve hız vermeksizin atıyordu onları, topuklu ayakkabılarının çıkarmış olduğu seslerin raksının oluşturduğu senfoni kulak kıvrımlarına ulaştıkça garip bir huzur doluyordu içine. Zihnine ardı arkası kesilmeksizin düşen düşünceleri bu sayede def edebiliyor, annesiyle ilgili gereksiz detayları hatırlama zorunluluğunu yaşamıyordu. Onun dünyaya gelmesinde epey pay sahibi olan kadından bu derece nefret ediyor oluşu onun suçu değildi tabii ki. Daha konuşmaya yeni yeni başlamış bir çocuğun ilk kelimesini dahi duymadan onu terk edip bir muggle bozmasının peşinden gitme arzusu tek sebebiydi. Babası her ne kadar ona bu konuda defalarca açıklama yapmış ve nefretini köreltmesi gerektiğini hatırlatsa da bu bir fayda sağlamamıştı o güne kadar. Tatilde oldukları dönemde odasından birkaç saniyeliğine ayrıldığında işittiği ses üzerine merdivenlere konuşlanıp dinlemişti her şeyi. Annesi sıfatına bürünüp o görme isteğini dile getirişini işitmiş, iliklerine kadar kin ile kuşatılmıştı. Bunları düşünmemek için uğraşıyordu ancak en ufak bir boşlukta bu düşünceler pare pare zihnini ele geçiriyordu. Tekrar bunlarla kuşatılmış olmak epey canını sıkarken bu yolda yürümesine sebep olan kişinin ismi sıyrılıp dağıtmıştı bu insanın boğazına idam ipinin geçirilmiş gibi hissetmesine yol açan düşünceler. Augustin'in adı dahi onu mutlu etmeye kâfi gelirken onu görmenin vereceği huzurun ve mutluluğun ne raddede olacağını kestiremiyordu. Onu fazla bekletmek istemeyişi adımlarına hız kazandırırken çehresinde peydah olan gülümsemesi gittikçe büyüyordu. Tebessümünün sebebini bulmak zor olmazken birazdan onunla olacağı gerçeğini bilerek adımlarını atmak onu rahatlatıyordu. En nihayetinde buluşma noktalarına varmıştı. Mekânın yisli kapısını hafifçe iterek açtıktan sonra gözbebeklerinin kara çukurlarından yayılan kahveler, çağla yeşilinin en berrak tonuna çalan görme uzuvlarıyla etrafa bakınmıştı. Gözleri büyücüyle buluştuğunda ise adımlarını tekrar atmaya başlamış, yanına vardığında ona sıkıca sarılmış ve dolgun dudaklarının arasından oğlanın adını azat ederken sesinin tınısı onu özlediğini gösteriyordu. "Augustin..."

Augustin C. Saurovsky
Augustin C. Saurovsky
Gryffindor V. Sınıf
Gryffindor V. Sınıf
Mesaj Sayısı : 88
Kayıt Tarihi : 12/04/12
Yaş : 32
Nerden : Yalova.

Kifayetsiz Kelimeler. Empty Geri: Kifayetsiz Kelimeler.

Cuma Nis. 13, 2012 8:40 pm
    Zaman hızla akıp geçse de, ona yıl gibi geliyordu sevdiği insan yanında yokken. Ona karşı bir bekleyiş sürüyordu içinde genç adamın. Onsuz yaşamanın hiçbir anlamı yokken ondan ayrı olmak koyuyordu ona. Her an yanında olmak istiyordu alımlı bayanın. Özlüyordu her geçen saniye biraz daha. Hayatın anlamı olarak onu belirlemişti zihninde ve yokluğu problemlere yol açıyordu derinlerde. Bunu çözmenin tek yolu sık sık görüşmekti ve bunu da yapıyordu uyumlu çift. Madam Puddifoot'un Çay Dükkanı'nda buluşma kararı almışlardı. Ve Augustin her zamanki gibi erkenden gelmişti oraya. Bekleyişe koyulduğu sırada aklından geçirdiği onca düşünceyi bir kenara attıktan sonra dışarıda beklemek yerine mekana geçmişti genç adam. Nasılsa içeriye gelecekti Miranda. Miranda. Ona bu ismiyle hitap etmeyi pek sevmiyordu. Sunset ismini daha çok sevmekteydi. Güzelliğini taçlandıran bu ismin telaffuzu onda derin duygular uyandırıyordu adeta. Her duyduğunda içinde bir kıvılcım etkisi yaratıyordu. Sadece bir isimdi sonuçta ama bu denli etki yarattığına göre o ismin onun kaderinde olduğuna inanıyordu Augustin. Ve bir süre sonra mekânın kapısı aralandı birden bire. Göz alıcı güzelliğiyle Sunset girmişti içeri. Yeşilimsi tonlardaki gözlerini araladığı kapının arkasından göstererek etrafa bakınıyordu usulca. Ve kendisine doğru çevrilen gözler bir anda daha yakın gelmişti genç adama. Sunset yavaşça ona geliyordu. Bunu görmesi ile birlikte oturduğu yerden ayağa kalktı. Ve genç bayanın ona doğru yaklaşması ile içini her zamanki heyecan kaplamıştı. Sarılma ile birlikte hafifliğin doruklarına ulaşmıştı Augustin. Ve adının o muhteşem dudakların arasından çıktığını duyunca kendini kaybetmişti genç aşık. Hayatını bir pamuk ipliğine sarmışcasına yaşıyordu ve yumak da Sunset idi. Tüm yaşantısı Sunset üzerine kurulmuştu. Ve ondan vazgeçemiyordu. Her anında onu yanında istiyordu. Bırakmak istemiyordu sarıldığı o muhteşem güzelliği. Fakat sürekli de bu şekilde duramazlardı etraftaki insanlar onlara bakıyordu resmen. Ve uzaklaşmaya çalışırken son kez bir öpücükle taçlandırdı bu sarılmayı. Ve sonrasında yerine oturdu. "Seni ne kadar özlediğimi anlatamam hayatım. İsmini sayıklar oldum." dedi gülümseyerek Sunset'e bakarken. Ve önceden söylediği çay ve kurabiyeler masaya doğru ilerlemekteydiler. Masaya bırakıldıklarında Augustin teşekkür ederek tekrar tüm ilgisini Sunset'e vermişti.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz