- Liljana DoritschHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 250
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Lakap : doritos!
keep bleeding.
C.tesi Nis. 14, 2012 11:03 pm
- Liljana DoritschHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 250
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Lakap : doritos!
Geri: keep bleeding.
C.tesi Nis. 14, 2012 11:03 pm
- Ne kadar ilginç gökkuşaklarıydı bunlar! Birden fazla oldukları yetmiyormuş gibi kahverengisinden tutun da yavru ağzına kadar sadece yedi değil yetmiş yedi rengi içine sıkıştırmıştı! Gözlerini sonuna kadar açarak baktığı şeyin sadece boş bardağı olduğunu anlaması ne kadar uzun sürmüştü tam olarak bilemiyordu ancak dramatik bir şekilde alnına vurarak kahkaha atmaya başlaması oldukça kısa bir süre almıştı. "Ah Krastyo! Her şey ne kadar da parlak!" Karşısındaki genç adamın Bulgarca bir şeyler mırıldanarak elindeki bardağı kapma çalışması bile pek umrunda değildi bu gece. Sarışın oğlanın kendisinden uzaklaştırdığı içkisini özlem dolu gözler ile izlemekten bıkınca hemen yan masadaki kadehi kavrayarak kafasına dikti bu sefer genç cadı, boş kalan bardak kendini yerde buldu. Sarhoş olsa bile anında sevimli kız maskesinin ardına saklanarak kendi paçasını kurtarmıştı; arkasında bıraktığı Krasimir ise hesabını vermesi gereken bir içki ve kırılan bardak ile başa çıkmalıydı.
İçinde bulundukları yerin gerilerine doğru ilerlerken ağzı açık bir şekilde ona saldıran bir etçil bitkiden kaçmış olduğunu sanması bilincinin kızdan tamamen uzaklaştığını anlatmaya yetiyordu. Gözünü alan ışıkta kol ve bacaklarının hareketlerini kontrol altına almak gittikçe zorlaşıyordu. Kulağına çalınan şarkıyı duyar duymaz kafasını ani bir hareket ile karaoke barın sahnesine çevirmişti Liljana. Regl şarkısı! Bir erkeğin sesiyle birlikte nasıl da komik geliyordu ona. My heart's crippled by the vein..." Adımları kendisinden habersizce yavaşça sahneye yaklaşıyordu. "That I keep on closing..." Şaşkın bakışlı çocuktan resmen çekerek almıştı mikrofonu. "YOU CALLED ME A BANANA!" Neredeyse kendi yaptığına inanamaz hâlde mikrofonu tekrar çocuğun eline tutuştururken bağdaş kurarak yere oturmak yerine koşarak oradan uzaklaşmalıydı, ama artık her şey için çok geç olmuştu. Az önceki gibi annesinden gizli kurabiyelere ulaşmaya çalışırken kavanozu kıran küçük kız bakışlarını takınarak kirpiklerini kırpıştırdı.
- Lucio FontaneHufflepuff V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 69
Kayıt Tarihi : 13/04/12
Geri: keep bleeding.
Paz Nis. 15, 2012 6:47 am
- Ah, gerçekten kafası iyi değildi. Ne yapacağını da pek bilmiyordu. Tek bildiği şeyi yapmaya karar verdi. HADİ ŞARKI SÖYLEYELİM! Aklından geçen şarkılar Raise Your Glass veya Do You Wanna Touch Me idi; fakat sahneye çıktığında önünde oturan yaşlı kadına baktığında bir gün yaşlanacağını düşündü. Onun gibi buruş buruş olacaktı. Gençlerin geldiği karaoke barına gelip ağlayacaktı. Regl olamadığı için ayağında lastik torbayla gezecekti, bornozu tavuk gibi kokacaktı, saçları keçe keçe olacaktı! Ah, hayır. Bu çok... duygusal! İçkinin verdiği sarhoşlukla bağırmaya başladı. I keep bleeding, I keep, keep bleeding love! Her zaman olduğu gibi şarkıyı mükemmel söylüyordu. Önündeki yaşlı kadına kadeh kaldırarak şarkıyı söylemeye devem etti. " İçim kanıyor uleyn! " O sırada sahneye çıkan çıtı pıtı kızı fark etmemişti. Gözlerini kocaman açarak kıza baktı. Ah, ne yaptığını sanıyordu? Şarkıyı berbat ediyordu? O kadar korkunç söylüyordu ki, Lucio her an önündeki kadına kusmuklarını saçabilirdi. Kız mikrofonu çocuğun eline tekrar tutuşturduğunda ne yapacağını bilemedi. Zaten oldukça sarhoştu!
Şarkıya devam etmeden önce kafasını mikrofona çarptı. Eğer başka bir yerde olsaydı çoktan buzlu içecekler kafalarına atılabilirdi; lakin buradaki herkes sarhoştu. Hem de oldukça! Barmenler bile artık Star Wars'ta yaşadıklarını düşünüyorlardı. Alçak Jedilaaaaaar! Kızın bağdaş kurduğu yere yönelip kendisi de oturdu. Nedense ağlıyordu; fakat neden ağladığı konusunda hiçbir fikri yoktu. " You cut me open and I keep bleeding, keep bleeding love! " Mikrofonu kıza uzattı. Ağlayarak, burnunu çeke çeke " Al sen de söylee! " diye böğürdü.
- Liljana DoritschHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 250
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Lakap : doritos!
Geri: keep bleeding.
Paz Nis. 15, 2012 5:22 pm
- Galileo dünyanın yuvarlak olduğu konusunda ne kadar haklıydı bilemiyordu ama kendisi için şuan kırmızı pelerini görmüş bir boğanın boynuzları üzerinde bulunuyor olması daha mantıklı gelirdi. Oturduğu yerden bir sandalın üzerindeymiş gibi sağa ve sola doğru meylederken kendini Rose gibi hissetmesi normal miydi? Yine de... Oraya iki kişi de sığardınız, aptal Rose! Kendisinden beter olmasa da berbat haldeki çocuk kafasını çarparak şarkıyı bitirmeye çabalasa da dilinin alkolün etkisi ile dolanması bu konuda başarılı olmasını engelliyordu. Herkesin bira banyosundan çıkmış gibi görünmesinin ardında bir sebep yatıyordu elbette ancak içkinin olayı buydu işte; hiçbir soruna sonuç getirmese de her şeyi unutup bağırarak şarkı söylemesine izin veriyordu insanın. Çok, çok kısa bir süreliğine babasına karşı beslediği nefreti bile içinden söküp alabilen bu anı kutlamalıydı. "They try to pull me away but they don't know the TRUTH!" Aksanı ile ağırlaşmış cümlenin sonunda boğazını acıtacak kadar bağırması bir an olsun tüm bakışları üzerine çekse de herkesin kendi işine, ya da kadehine, dönmesi için fazla vakit geçmesi gerekmedi.
Yanına oturan çocuğu fark etmesi için mikrofonun cızırtısı ile iç gıcıklayıcı bir hale gelen ama yine de belirgin şekilde güzel olan sesin kulaklarını doldurması gerekmişti, hey, şarkıyı ikizler mi söylüyordu yoksa üçüz müydüler? Her nasıl olursa olsun kendine uzatılan mikrofona hayır diyecek değildi. "KEEP BLEEDING KEEP KEEP BLEEDING LOVE!" Hala sallanırken karşısındakinin gözlerinden akan yaşların sebebini bildiğine emindi, o da Rose'un Jack'i bile bile ölüme terk etmesine içerlemişti. Onunla birlikte kahkahalara bulanmış gözyaşları yanaklarından süzülürken perişan görünüşünü bir nebze dahi olsa düzeltebilmek için parmaklarını sarı saçlarının arasından geçirerek geriye doğru attı cadı. "Be-bence, hık, Jack'in ölüm yıldönümü adına kadeh kaldırmalıyız!" Kollarını saçma hareketlerle yanlara uzatarak dengesini kurmaya çalıştı ama gerisingeriye düşmesine engel olamadı. Bu sefer yerden destek alarak başardığı ayağa kalkma girişimi çocuğun elinden çekiştirerek onu bara sürüklemesi ile sonuçlanmıştı. Keşke bir de düzgün düşünebilme yetisini kazanbilseydi.
- Lucio FontaneHufflepuff V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 69
Kayıt Tarihi : 13/04/12
Geri: keep bleeding.
Paz Nis. 15, 2012 6:31 pm
- "Be-bence, hık, Jack'in ölüm yıldönümü adına kadeh kaldırmalıyız!" Jack mi? Jack kim ki? Ahaa evet. Captain Jack Sparrow. Bir elinde bira şişesi, diğer elinde mikrofonu ile oldukça spastik, mongol vb. görünüyordu. Bir an ayağa kalkmaya çalıştı; fakat yapamıyordu. Sanki yere mıhlanmış gibiydi! Gözleri kararmaya başlamıştı. Öyk, hayır hayır kusmuk olmasııın! Bira şişesini kaldırarak koca karılar gibi çığlığı bastı. " Ayyy! Ben bir fasulye çocuğum ve regl olamıyorum! " Şarkı bittiğinde tekrar çalınmasını istemişti. Yine söylemek istiyordu. Yine! Yine! Ölene kadar Bleeding Love! Hastasıyız dedee. KEEP BLEEDING KEEP KEEP BLEEDING LOVE! Sonra yeni bir bira şişesini kafasına dikti. Yanında ondan çok daha berbat görünen kıza bakarak, " Senin de üzüldüğün şeye bak. Kaptan her zaman geri dönmesinin yolunu bulur. Koskaca siyah inci kaptansız mı kalırmıış! "
Gözlerini ovuşturarak saate baktı. İki buçuk muydu, yoksa üçü on mu geçiyordu? AMAN HER NE HALTSA! Sonuçta burası yirmi dört saat açıktı ve her zaman şaşkın sarhoşlar burada olacaktı. Kafasındaki görüntüler gittikçe bulanıklaşıyordu. Buraya neden geldiğini hatırlamıyordu. Kimim ben yahu? Sonra peltek hareketlerle ayağa kalkmaya çalıştı. Mikrofonu yerine vurarak üfledi. Olabildiğince ciddi bir sesle konuşmaya başladı. " Buraya neden geldiğimi şimdi hatırladım. Rüyamda Hogwarts diye bir yerdeydim. Garip, sümsük bir çocuk olmuştum. Bir de üstüne üstük holiganlık yapıyordum. Düşünsenize ben! Ne iğrenç bir şey. Bir de bir kız vardı. Böyle çok güzeldi, ha! İşte o! " Buna inanamıyordu. Rüyasındaki kız oradaydı. Tam karşısında duruyordu. Uçan süpürge canavarlarının adına! Aksak adımlarla kızın yanına geldi. Bir elinde de mikrofon vardı. " Sen Jack'in sevgilisi misin? Öhyy, ama ben sana aşık olmuştum! " İçinden artık hangi Jack ise ona lanet okumaya başlamıştı. Ühühühü.
*Jack ve Rose'u 100. yıllarında saygıyla anıyoruz efenim, fasulyeler mübarek olsun!
- Liljana DoritschHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 250
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Lakap : doritos!
Geri: keep bleeding.
Paz Nis. 15, 2012 6:59 pm
- Barmen tarafından önüne sürülmüş bira şişesi ve bardak arasında seçim yapmak için tekerleme söylemeye başlamışken amaan diyerek şişeyi tuttuğu gibi başına dikti. Küçük bir parça ayılması büyünün tamamen bozulup kendini bir klozetin dibinde kusuyor halde bulmasına sebep olacaktı ve saat on ikiyi vurmadan buna hazır olamazdı. Akrep ve yelkovanın kovalamacasındaki son durumu görmek için kol saatinin olması gereken yere bakıp boşlukla karşılaşınca kolunu ısırarak kendi saatini oluşturdu. "Eti kemik geçiyooor!" Güzel sesli çocuğun yakınmalarını duyunca neden keep bleeding şarkısını söylediğini de anlamıştı; ah kim regl olmayı isteyerek ağlardı ki? "Koskaca siyah inci kaptansız mı kalırmıış!" Hey, Jack ne ara kaptan olmuştu? Yoksa buz dağına çarpmalarına sağlayan o muydu? Rose'dan kurtulmak istemiş bile olabilirdi, hem onu fransız kızlar gibi çizememişti de zaten. Bunlar hep Amerika'nın oyunu! Bu çocuğun kafası çalışıyordu, filmdeki sübliminal mesajı ortaya çıkarmıştı işte!
Yanından ayrılan çocuğun elindeki mikrofona konuştuklarından bir şey anlamış değildi ama HOGWARTS! Burayı biliyordu, evet evet. Rüyasındaki ezik çocuğu anlatırken kullandıkları mimiklerin komikliği kızın gereğinden fazla kahkahalara boğulmasına sebep olmuştu ancak Liljana'ya uzatılan parmak ile kahkahası kesildi. Mekandaki bütün insanların dikkati üzerlerine çevrilmişken üstünü başını düzelterek her şeyden habersiz görüntüsünü kaşlarını kaldırarak da desteklemişti. Jack? Jack'in sevgilisi değildi tabii ki. Rose'un onu hak etmediğini biliyordu ama Jack de genç cadı için fazla sorumsuz kalırdı; onun için ilişkilerde sadakat önemliydi! Ardından gelen ilan-ı aşk ile gözleri koccaman açılmıştı; parçalar şimdi birleşiyordu! "Sen, sen! Sen fasulyeyi yedi buçuk liraya satıyordun değil mi?!" Uçan spagetti canavarının kutsayan elini üzerinde hissettiği andı bu, rüyasındaki adamı mı bulmuştu gerçekten? Yoo... Bu kadarının fazla olduğunu düşünerek şişesinden koca bir yudumu daha boğazından aşağı gönderdi.
- Lucio FontaneHufflepuff V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 69
Kayıt Tarihi : 13/04/12
Geri: keep bleeding.
Ptsi Nis. 16, 2012 4:35 pm
- Kızın dile getirdiği kelimelere Lucio inanamamıştı, inanamıyordu! Gerçekten de oydu. Aynı yüz mimikleri, aynı aptal sırıtış, aynı parıldayan güzellik! Evet, dedi içinden. Fasulye çocuk benim. Onu gösteren işaret parmağını geri çekti ve imparator penguenler misali kızın üzerine yürümeye başladı. Kafası hiç iyi değildi. Daha önce böyle hissettiğini hatırlamıyordu. Zil zurna sarhoş olmak buna denirdi herhalde. Ağzından çıkan abuk subuk, devrik ve anlamsız cümleleri yok sayarak kızın tam önünde durdu. Rüyası nerede bitmişti? Eh, Lucio adını söylemişti ve orada uyanmıştı. Sanki uzaklardan onlara ulaşan kullanıcılar, onları kontrol ediyor gibiydi. Bir anda kendisini kontrol eden kızın aptal, gıcık ve golluma benzeyen bir yaratık gibi davrandığını düşündü. Ehe! Kesin öyle biri onu yönlendirirdi. Kızı yöneten kullanıcı ise kafasını reçelle bozmuş, oldukça gizemli bir kız olmalıydı. Aman! Her neyse işte. Gözlerini yavaşça kapattı ve sağ elini kıza uzattı. Kullanacağı kelimeleri tam kestiremese de birkaç bir şey söylemeye hazırdı. " Ben Lucio; ve benimle dens -dans- etmeni istiyorum. " Kız neşeyle onun elini tuttuğunda kalbinin hızla atmaya başladığını hissetti. HAYYIR! YİNE Mİ AŞK? Ağlamak istiyordu. Bu regl olamamaktan bile daha kötü bir şeydi. Yine onun kalbini kıracak bir kız bulmuştu işte, ühühü. Yine de mutluydu. Kız onun elini tutup ayağa kalkınca sevincine engel olamadı. " Tişikkirler Sipirmin! "
- Liljana DoritschHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 250
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Lakap : doritos!
Geri: keep bleeding.
Salı Nis. 17, 2012 3:48 pm
- Bir gece uykusunda gördüğü kişinin şimdi gözlerinin önünde ve canlı oluşu ona bilinçaltının oynadığı bir oyun muydu yoksa aslında bu rüyadan hiç uyanmamış mıydı? Kendini Inception'ın başrolündeymiş gibi hissederken yanında ezgili sesiyle adını bile bilmediği bu fasulye çocuğun olmasını istediğini fark etti. Hayatlarının kimin tesadüfi hareketi ile kesiştiğini bilmese de ancak inanılmaz iyi, tatlı ve komik birinin bu romantik komediyi kendilerine armağan etmiş olduğundan emin gibiydi; ha bir de yanında muhtemelen yediği reçellerden dolayı kocaman şişmiş, ağzı yüzü kaymış başka birinin de varlığını hissediyordu ama muhtemelen o gereksizdi. Aldığı teklifi neşeyle kabul edip avcunu diğer elin içine bırakırken kanındaki alkolün, düşünmesi engelleyen buğunun, her şeyin daha ötesinde ve daha gerçek olan hislerini söylemek zorundaydı. "İyi ki varsın fasulye çocuk!" Ailesine haftalardır aldırmaya çalıştığı oyuncak sonunda beklemediği bir anda kucağına bırakılmış bir çocuğun sevinci içindeyken ona gerçekten ailesinin bu sevinci yaşatamadığını anlamak genç cadıyı tekrar başa döndürmüştü, babasından nefret ediyordu. Buraya neden gelmişti?: Çünkü babası onu evden göndereceğini söylemişti. Ne zaman gelmişti?:Saat ile tek ilgisi eti kemik geçtiğinin bilmesiydi. Buraya nasıl gelmişti?: Bir anda yanında çocuğun elini tutması kendisini burada bulmasını sağlamıştı. Peki kimdi bu elini tuttuğu?: Krasimir! "Krasimir!" Saçma bir şekilde tanımadığı birinin kollarında bulduğu huzuru terk etmesi gerekmesi içini acıtsa da buraya geldiği kişiyle birlikte dönmeliydi. "Hoşçakal Jack!" Jack'i okyanusun soğuk dalgaları yerine içki masalarının arasında kaybederken Kendisini Rose ilan edemeden koşarak Krastyo'yu bulmaya gitti, rüyası ise burada bitiverdi.
- bitti :( :
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz