- Cynthia HanniganHufflepuff IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 7
Kayıt Tarihi : 22/04/12
Yaş : 28
Lakap : Luck
Cynthia ^
Paz Nis. 22, 2012 9:25 pm
İstenilen bina; Mercier
Kısaca karakteristik özellikler; "Her ne kadar kimi zaman narsizm derecesinde kendini beğenmiş olsa da arkadaşları tarafından çok sevilir. Hırsı ve cesareti nedeniyle kimi zaman düşünmeden hareket eder ve tepki toplar. Hayal kurmaktan hoşlanmaz, anı yaşar. İnatçı ve dediğim dediktir, insanları yönlendirmekten hoşlanır. Bazen bu huyu başına bela açsa da hayatından memnundur."
İstenilen dönem; IV
Örnek RP;
Kısaca karakteristik özellikler; "Her ne kadar kimi zaman narsizm derecesinde kendini beğenmiş olsa da arkadaşları tarafından çok sevilir. Hırsı ve cesareti nedeniyle kimi zaman düşünmeden hareket eder ve tepki toplar. Hayal kurmaktan hoşlanmaz, anı yaşar. İnatçı ve dediğim dediktir, insanları yönlendirmekten hoşlanır. Bazen bu huyu başına bela açsa da hayatından memnundur."
İstenilen dönem; IV
Örnek RP;
- Spoiler:
- Kapının önünden geçerken durup, içerden gelen fısıltıları dinlemeye koyulmuştu. Marcus, bir kızla konuşuyordu, arada bir gülüşmeleri duyuluyordu. Bir haftadır arada bir ortadan kayboluyordu zaten. Gizli kapaklı işler çevirdiğinden şüpheleniyordu fakat emin olamamıştı. Şimdi her şey açığa kavuşuyordu, o kız ve Mark mi? Onun Mark'ı. Onu yıllardır tanıyordu, en sonunda birbirlerine olan duygularını söylediklerinde ikisi de havalara uçmuşlar, hasretle sarılmışlar ve bir daha da ayrılmamışlardı.
Peki şimdi bu neydi? Telefonlarını meşgule alıyordu, mesajlarına cevap vermiyordu. Yurtta kime sorsa gözlerini kaçırıp baştan savma cevaplar veriyorlardı. Şimdi ise anlıyordu, o kız ve Marcus, ondan gizli buluşuyorlardı ha? Bunu içine atıp susacak kız mı o, daldı odaya hemen. Gülüşmelerin arasından bir anda döndüler. "Sen ne yapıyorsun burada?!"
Bir hınçla kapattı kapıyı ve koşmaya başladı. Nereye gittiğini bilmiyordu fakat tek düşünebildiği suratlarında gördüğü o neşeydi. Ne konuştukları, ne yaptıkları umurunda değildi fakat bu durum karşısında yapacak pek fazla şeyi yoktu. Odasına geldiğinde kapısını hızla kapattı ve içerden kilitledi. Yatağa uzandı ve bir süre boş duvarı seyretti. Kapının yumruklanmasıyla yerinden sıçradı. "Cindy lütfen konuşabilir miyiz?!"
Cevap vermedi. Yorganın altına girdi ve başını yastığın altına soktu, onun sesini daha fazla duymak istemiyordu. "Lütfen kapıyı aç" Tam o sırada oda arkadaşının sesini duydu neler oluyor, bitiyor diye konuşurlarken açıverdi kapıyı.
"Marilyn bizi yalnız bırakır mısın?" Marie şaşkın gözlerle Cindy'e bakarak kapıyı kapattı. Cindy doğruldu, M de yanına oturdu ve ama ona bakamadı. Gözleriyle halının üstündeki çiçek desenlerini inceliyordu. Fısıldadı. "Özür dilerim." Cindy ona baktı "Ne zamandır?" dedi. "Çok önce başladı. Hani sana hastayım görüşmeyelim sana da bulaşmasın demiştim ya.. Nasıl olduğunu anlamadım ama birbirimizi seviyoruz Cindy. Senin için zor olduğunu biliyorum ama her şey bir anda oldu. Beni affet." Kalktı ve gitti. Cindy öylece kalmıştı. O, onun her hareketini aşkla ve merakla izlerken Marcus onu görmezden geliyormuş, kurtulmaya çalışıyormuş. Gizli aşkıyla buluşma planları yapıyormuş. Ondan nefret etti, her şeyi unuttu ve ondan sadece nefret etti. Bir daha adını bile duymak istemiyordu, şu andan itibaren Marcus onun için ölüydü.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz