leviathan rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Roxanne Chevalier
Roxanne Chevalier
Gryffindor IV. Sınıf
Gryffindor IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 30
Kayıt Tarihi : 27/04/12

roxanne.chevalier Empty roxanne.chevalier

Cuma Nis. 27, 2012 7:55 pm
İstenilen bina; Leondier
Kısaca karakteristik özellikler; Küçük yaştan itibaren çevresine duyarlı, sevecen ve heyecanlı kişiliğiyle tanınan Chevalier kızıdır. Dürüstlüğü ve güvenilirliğiyle çevresinin sevgisini kazanan küçük Fransız, tek kötü kuyunun çabuk sinirlenmek olduğunu düşünüyor. Öfkesi çabuk geçse de yakıp yıktığı kalpleri yeniden kazanması zaman alıyor. Boş zamanlarını dışarıda geçirmeyi seviyor.
İstenilen dönem; IV
Örnek RP; Camilla diğer karakter ama yine de küçük bir RP koymuş olalım.

Güzel Gece, Yanlış Zaman.

Şato çoktan karanlığa bürünmüş, gölgelerin peşinden sürüklenen bedenlerle dolu koridorlardan birinde buldu kendini. Kıvrak yürüyüşü ve hızlı adımları onu koridorun sonundaki merdivenlere taşımıştı. Gözleri hafif kısıktı, uykusuna yenik düşmemek işin elini yumruk yapıp gözlerini hayâsızca ovuşturdu. Bu saatlerde yorgunluğu onu tatlı rüyaların kollarına iter, genç cadı sabah gözleri şişmiş şekilde uyanır. Oysa bu gece bir emaneti sahibine iade etmesi gerekiyordu. Çok geç olmadan… Merdivenlerden indiğinde önüne serilen giriş salonuna baktı dikkatlice, pek de aydınlık görünmüyordu. Giriş salonunun kapıya yakın tarafında büyük sınıflardan birkaç kişiyi gördü. Küçük adımlarla yanlarına yaklaştı. Kendi aralarında konuşan büyücüler Cintia’yı fark edip etmemek arasında ikilemde kalmış gibiydi. Nihayet Cintia’nın gözleri tanıdık bir bakış yakaladı, dudaklarını büzdü ve büyücüye rica dolu ses tonuyla seslendi. “İyi geceler Lichas, Frank’i gördün mü?” Elinde tuttuğu pelerin ay ışığının etkisiyle parlamış, cadının niyetini açık etmişti. Lichas eliyle dışarıyı işaret ederken “emin değilim” gibi bir ifade kullanmıştı. Cintia kaşlarını kaldırdı, anladığını belirten bir mimik belirdi yüzünde. Teşekkür edip giriş salonundan bahçeye açılan kapıya yöneldi. Havanın kuru soğuğu yüzüne vurduğunda burun ucundan itibaren yüzüne yayılan yanma hissi, içine çektiği nefesin ciğerlerini yakmasıyla eşzamanlı meydana geldi. Lacivert gökyüzünün güzel kızları olan yıldızlar cadının meraklı bakışına göz kırparken bahçedeki öğrencilerin neşeli kahkahaları havanın soğuğunu bıçak gibi kesip atıyor. Böyle bir gece için dışarıda olmaya değer. Üşümemek adına pelerini giyinmesinin yanlış olacağını düşünmüyordu, Frank’i gördüğü zaman çıkartıp verirdi ne de olsa. Birkaç saattir kimsenin görmediği genç büyücü kim bilir hangi kızın peşindeydi. Cintia zoraki gülümsedi. Zoraki. Frank’in bu hızlı yaşamı Cintia’yı da etkiliyordu elbette. Dostum değil mi? Bahçedeki tüm yüzleri gözlemledi, Frank burada değildi. Umutsuzca Kızıl Göl’ün kenarına yöneldi. Belli belirsiz siluetler ağacın kenarında hareket ederken Cintia sessiz adımlarla göl kenarına yürüyordu. Asasını çıkardı, bu siluetin neye ait olduğunu çözememişti. Başın belaya girecek, şatoya dön. Geri dönmek mi? Bu bütün gece meraktan uyuyamamak anlamına gelir. Fısıltısı mantığının sesini kalbinin sesine egale etmeye çalışsa da biri daha ağır basıyordu. Çelişkiler içinden çıkmaya çalışırken duyduğu sese inanamadı. Frank ne zaman bir kızı baştan çıkarmak istese bu ses tonu ile konuşurdu. Artık Cintia’nın orada kalması için bir sebep vardı.

‘Zihnim karanlıktan gelen tutku dolu doğaçlama seslerle dolarken buraya geliş amacım aklımdan uçup gitmişti. Yanımdaki ağaca sarıldım, gözlerimi henüz karanlık olan göl kenarındaki ağacın civarından ayırmıyordum. Nereden bilebilirdim ki ay ışığı bulutları sıyırıp gölü aydınlatacak ve tahminlerimi haklı çıkartacak? Ben naçizane bir detay olmalıydım göl kenarında.’

Büyücünün istekli dudakları güzel cadının pürüzsüz yanağının ardından dudaklarında alevlenmişti. Cintia nefes dâhi almıyordu, kulaklarına kadar kızarmıştı ve yaptığının doğru olmadığını biliyordu. Merakına yenik düşüp ne yapacaklarını izlemeye karar verdi. Frank’in elleri bu konuda öyle yetenekliydi ki, cadının bu kollar arasından sıyrılması imkânsızdı. Kaldı ki güzel cadı hâlinden memnunmuş gibi bir ifadeyle Frank’in etki sahasından ayrılmıyordu. Tablo artık ilk karedeki kadar masum değildi, keza Cintia bu hikâyenin sonunu tahmin edebiliyordu. Frank tatmin olana kadar bu sevgi oyunu aralıksız öpücüklerle Cintia için sevimsiz bir hâl alacak. İzlemeye değmezdi. Hoşnutluk belirten kıkırtıların aklından çıkması için şatoya dönmeliydi. Gerisingeri döndü ve olabildiğince sessiz bir şekilde bahçeye yürüdü. Hava daha bir soğuktu yahut Cintia’nın bünyesi birden fazla sorun için elverişli değildi. Giriş salonu tamamen boşalmıştı, zaman çok hızlı ilerliyordu. Pelerini çözüp giriş salonundaki heykellerin birine giydirdi. Şimdi vakit yorgunluğuna teslim olup, onu rüyalar ülkesine götürecek olan yatağına gitme vaktiydi.

‘Öyle ki geliş amacıma en yakın finali yapmaya çalıştım. Senin emanetin işin bittiğinde, seni bulmuş olacak.’
Priscilla Derichs
Priscilla Derichs
Yönetici, Selfier IV. Sınıf
Yönetici, Selfier IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 424
Kayıt Tarihi : 08/04/11
http://orenthia.my-rpg.com

roxanne.chevalier Empty Geri: roxanne.chevalier

Cuma Nis. 27, 2012 8:13 pm
Rütbe verilmiştir.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz