- Sky MassingberdSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 205
Kayıt Tarihi : 07/04/12
christalle f i d e l j a
C.tesi Nis. 07, 2012 9:11 pm
İstenilen bina; Slytherin
Kısaca karakteristik özellikler; Christalle tanımadıkları kişilere gayet nötr davranan biridir. Ancak eğer gözü tutmazsa suratını asar ve soğuk yönünü gösterir.
Rol yeteneği çok iyidir ve istediği kişiye istediği şeyi yutturabilir.
Sevdikleri ve ailesine karşı çok korumacıdır gözünü kırpmadan onları üzen kişilerin kalbini kırabilir. Her ne kadar güçlü ve kocaman kalpli bir kız olsa da ağabeyinin karşısında kücük bir kız çocuğudur.
Chris çok cesur ve delidoludur, merakı her zaman başında bela açar. Ayrıca avcılık saysinde araştırma yapma ve bir şeyler öğrenmekte üstüne yoktur. İnsanlara yardım etmeyi çok sever ve her ne kadar üzgün ya da kırgın olsa da güçlü görünmeye çalışır. Aslinda Slytherin olmasini aileden geldigi icin oldugunu düsünüyor. Ancak bunu hic kimseye söylemiyor.
İstenilen dönem; V
Kısaca karakteristik özellikler; Christalle tanımadıkları kişilere gayet nötr davranan biridir. Ancak eğer gözü tutmazsa suratını asar ve soğuk yönünü gösterir.
Rol yeteneği çok iyidir ve istediği kişiye istediği şeyi yutturabilir.
Sevdikleri ve ailesine karşı çok korumacıdır gözünü kırpmadan onları üzen kişilerin kalbini kırabilir. Her ne kadar güçlü ve kocaman kalpli bir kız olsa da ağabeyinin karşısında kücük bir kız çocuğudur.
Chris çok cesur ve delidoludur, merakı her zaman başında bela açar. Ayrıca avcılık saysinde araştırma yapma ve bir şeyler öğrenmekte üstüne yoktur. İnsanlara yardım etmeyi çok sever ve her ne kadar üzgün ya da kırgın olsa da güçlü görünmeye çalışır. Aslinda Slytherin olmasini aileden geldigi icin oldugunu düsünüyor. Ancak bunu hic kimseye söylemiyor.
İstenilen dönem; V
- Örnek Rpg:
- Son bir kez derin bir nefes alıp elimdeki bıçağa baktım. “Yapabilirsin. Kendine güven sevgilim“, diye fısıldadı iblis. “Yapamam. Yapamam. Ben böyle biri değilim“ , diye cevaplarken kurbanım bana bakıyordu. Gözlerindeki o son ümit kıvılcımını görür gibi oldum. “Yapabilirsin. Başka şansın yok. Unuttun mu sevgilim?“
“O benim kuzenim!“, bağırırken ağzımdan çıkan tükmükler yukarı kaldırdığım bıçağa sıçrıyordu. Birden beynimden ve ruhumdan bir şeyin koptuğunu hissettim. Daha neye uğradığımı anlamadan kuzenim kenine ait olmayan bir sesle konuşmaya başladı. ”Beni öldürmek ister misin Lora?“
“Lanet olsun! Çık onun içinden pislik.” Sesli bir kahkaha koyu verdi.
Saçlarından tutarak kafasını yukarı doğru kaldırdım ve bıçağı boğazına geçirdim. Bıçak kuzenimin sıcak kanıyla buluşmadan iblisin ruhunun bedeni terk edişini duydum. Kuzenim acıyla inliyordu. Tekrar yapmıştı. Başarmıştı. Bir kez daha katil olmuştum.
Ve şimdi gri beton duvarların arasında, deli muamelesi görerek ölümü bekliyordum.
“Cehenneme gideceğim. Senin yüzünden! Defol artık git! Rahat bırak beni. Ne olur git“, yalvarıyordum. Yorulmuştum.
“Ben zaten cehennemdeyim aşkım. Yanımda olacaksın. Beraber olacağız. Sonsuza kadar“, dedi teselli eder gibi.
“Senden nefret ediyorum.“
“Biliyorum.“
“O halde neden yanımdasın? Bile bile, neden?“
”Seni seviyorum.”
“Defol. Defol aptal! Yalnız bırak beni. Git.“
Bazen bir kaç gün gelmiyordu. Bazen haftalarca. Zaten günleri saymaya gücüm yoktu. Kopan bir iplikten düşen boncuklar gibi geçiyordu zaman.
Gelmediği zamanlar sanki daha çok deliriyordum.
“Fazla kafana takıyorsun Lora, bu kadar düşünceli olmamalısın.“ Dedi o iğrenç yaratık.
“Cehenneme git.“
“Zaten ordan geliyorum, cehennem meleğim.“
Hemen ayağa fırladım ve elime geçen ilk şeyi alıp ona fırlattım.
“Bir daha bana asla öyle seslenme. Senden nefret ediyorum. Git artık. Yeterince yaşatmadın mı bana cehennemi?“
Bir kaç adımda yanıma geldi ve kulağıma fısıldadı: "Bu daha ne ki, Lora? Bana yaşattığın cehennemin daha yüzde bir'i bile değil, sevgilim."
“Ne istiyorsun benden? Daha ne alabilirsin ki? Kocamı aldın, bebeğimi,kardeşimi, babamı. Herkesi! Daha ne verebilirim ki sana?“
“Ruhunu. Ruhunu sevgilim. Benimle cehenneme gelmeni istiyorum.“
Artık gücüm yetmiyordu. Neden istiyordu ruhumu? Ne yapacaktı ki onunla? "Kirlettiğin ruhumun artık bir değerinin kaldığını sanmıyorum, ama işine yarayacaksa sana onu vermem. Ne yapacaksın ki? Hayır olmaz.“ Ellerim titriyordu. Bakışları beni rahatsız ediyordu. Elime geçen gül yapraklı vazoyu ona attım. Ağzıma gelen tüm
küfürleri sayıyordum ve bunu yaparken elime geçen her şeyi fırlatmaya devam
ediyordum.
“Lora.Lora sakin ol.“ Bu hastane görevlisi Madison'dan başkası değildi.“Jake hemen bi' sakinleştirici getir!“
“Hayır istemiyorum, Madison. N'olur, istemiyorum. Rüyama giriyor, artık girmesin. Yeter.”
Kendimizi yatağa bıraktık ve Madison başımı omzuna yasladığım koluyla saçımı okşadı. “Her şey geçecek hayatım.” Jake iğneyi getirmişti. Iğnenin kanıma karıştığını hissediyordum. Bu acı veriyordu. Sadece haftalar önce bebeğimin kalp atışlarını hissederken, şimdi o iblisin yüzünden
çektiğim acıları hissetmek çok yakıyordu canımı.
”Ne zaman?” Dedim sersemlemiş bir halde. Etrafımdaki her şey sanki ağır çekimdeymiş gibiydi. Ve sonra karanlık..
Uyandığımda kocam Fabian hâlâ uyuyordu. Yavaşça dirseğimden güç alarak doğruldum ve sevdiğim adamın yanağına bir öpücük kondurup yataktan kalktım.
Henüz 20 yaşındaydım, annem gibi erken yaşta evlenmiştim, fakat onun gibi zorla değil, severek.
Mutfağa kahvaltı hazırlamaya gidiyordum ki benim küçük tatlı bebeğimin ağlayışını duydum. Gülümseyerek hayatta en çok değer verdiğim varlığımın yanına gittim. Annemi erken yaşta kaybetmenin verdiği buruklukla söz vermiştim kendime; çocuğuma anne sevgisini fazlasıyla gösterecektim.
Odadan içeri girdiğimde ağlamalar kesilmişti. Çocuğum beşiğinde değildi! Ama sesi az evvel buradan geliyordu! Çaresizlik içerisinde etrafıma bakınıyordum ve bir yandan bağırıyordum. “Fabian! Fabian, uyan! Gregg yok. Fabian!“
Yatak odasına girdiğimde tüm çığlıklarımı yutmuştum. Fabian'ın elinde bir ip vardı, suratında bilemediğim bir ifadeyle ellerine bakıp dizlerinin üzerine çöktü. Bana baktığında göz yaşları inci taneleri gibi süzülmeye başlamıştı bile yanağından. Elimi ağzıma götürdüm ve kapıdan güç alarak ayakta durmaya çalıştım. Bebeğim. Bebeğim yatağımda gözlerini sonsuzluğa yummuştu.
Kocaman bir çığlık koyu verdim ve gözlerimi açtığımda yanımda Jake vardı.
"Yine mi o kâbus? Anlatmak ister misin Lora?“
“Hayır Jake, lütfen sorma.“ Kafasını tamam der gibi salladı.
Birkaç saat oyalandıktan sonra ve Madison bana zorla öğle yemeğimi yedirdikten sonra en üst kattaki terasa çıkmaya karar verdim. Günler sonra ilk defa çıkıyordum odamdan. Son olacaktı bu büyük ihtimalle.
Merdivenleri yavaş yavaş çıktım ve ayaklarım aşağı sarkacak şekilde oturdum. Geleceğini biliyordum.
"Dikkatli ol Lora, oradan düşmeni istemeyiz."
“Kapa çeneni kaltak.“
Yanıma oturdu. Ilk defa onu bu kadar çaresiz görüyordum. ”Her şeyi biliyorum Dexter.” Ismini söylemem onu afallatmıştı. “Evet, hatırlamaya başladım. Küçüktüm, ama hatırladım.“
Bana şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Ne yapacağını bilmiyormuş gibi. O eski acımasız insan
gitmiş, yerine normal biri gelmişti sanki.
“Babanın intikamını benden mi aldın? Bunları yaşayan annemdi, ben değil! Beni annem yüzünden cezalandırdın. Buna hakkın var mı? Ayrıca olanları annem değil baban yapmıştı. Onu istemediği için annemi kendince cezalandırmıştı, ruhuna karşılık beni, kızının canını bağışlayacaktı. Ama sen!
Hatırlamadığım bir şey için her şeyimi elimden aldın! Adi adam!“
Yavaşça ayağa kalktım. Yıllar önce annemin gözümün önünde yaptığı gibi binanın üst katında göğsümü rüzgara gerip özgürlüğe bakıyordum. Ruhumu bir hiç uğruna gözden çıkarıyordum. Intihar edenlerin ruhu kaybolurdu. “Baban ve annem gibi yapıyorum. Intikam yemini etmenin nedeni olan şeyi yapıyorum. Biliyorum acı ve özlemim dinecek.“
”Lora, lütfen yapma.” Şimdi de o yalvarıyordu. Tiz bir kahkaha attım ve gözlerimi yumup kendimi özgür rüzgarın kollarına bıraktım.
...
Hiçbir şey yapamıyordu. Eli kolu bağlanmış gibiydi. Böyle olmamalıydı. Intikam alacağı kadına aşık olmuştu. Üstelik intikam gerektiğini düşündüren nedeni yüzüne vurunca ne kadar aptal olduğunu anlamıştı. Onsuz nefes almak istemiyordu. Az önce sevdiği kadının durduğu yere gitti ve kendini onun gibi rüzgara bıraktı.
- Vladimir VyacheslavYönetici, Konsey Başkanı
- Mesaj Sayısı : 281
Kayıt Tarihi : 06/04/12
Geri: christalle f i d e l j a
C.tesi Nis. 07, 2012 9:34 pm
Rütbeniz veriliyor. Slytherin V. sınıf
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz