Aeternae

Ad Soyad : Leartes Roubanis
Katılım Amacı : Dünyanın kötü olduğu bu zamanda hayatta kalmak ve düzene uyum sağlamak isteyenlerin ''kötü'' diye nitelendirilmesine anlam vermemektedir. İyilik ve benzeri kavramların kendilerini yetersiz bulup da kompleks yapan zayıfların, hayatta kalmak için ürettiği zorlama ve insanlığın doğal gelişimini engelleyen bir şey olduğunu düşünür. Ona göre kötü ve iyi yoktur, güçlü olmak ve zayıf olmak vardır. Asıl hakkın bu olduğuna inanır. Oysa ne iyi vardı ne de kötü. Herkesin kendi kişiliği, yapısı, farklı yönleri bulunmaktaydı. Bunun sonucunda biri eziyet çekiyor ve zulme uğruyorsa bunun nedeni bizzat kendisiydi. Leartes asla kimseden bir şey beklemedi ve sadece kendine güvendi. Yetersiz kaldığı konular konusunda karşıdakini suçlayanlardan değildi. Bu nedenle kendine ve kendi gibilere ''kötü'' yakıştırmasını hiç anlamadı. Bu örgütlenmenin bir ayrımcılık olduğuna, bu ayrımcılığı bitirebilecek tek kişilerin gene kendileri olduğuna inandığı için bu gruplaşmaya onay vermeyi seçti. Hatta bu fikri açtığında Malfoy'a ''Kesinlikle yapmalısın.'' diyen ve baştan destekleyen kişi de o olabilir.
Karakterin Karanlık Sanatlarda Yeterliliği : Karakterin karanlık sanatlara olan ilgisi, giderek yeteneğe dönüşmüştür. En alakasız büyüleri bile insanların zayıf noktalarına uygun olarak kullanarak karanlık büyüyü dönüştürebilir. Ona göre karanlık büyü diye bir şey yoktur, sadece kullanım amacı karanlık olabilir ve bu da tüm büyüleri onun gözünde aynı kategoriye sokar.
Karakterinin Kişisel Özelliği (Sizi tanımak adına.) : Açıksözlülük ve patavatsızlık arasındaki dengeyi bilse de bazen bunu bilmezden gelebilir. Acımasız doğruların yalanlardandan daha iyi kandırdığını ve ikna ettiğini elbette bilir. Bencildir, ya da öyleymiş gibi davranır. Çünkü bunun hayatta kalmak için ön şart olduğunu düşünür. Belli gerçeklerin farkındadır ve bu gerçekler hayatın karanlık ve acımasız yönünü içerir. O da yem olmamak için bu yöne uyum sağlamıştır. Bazen bu bilgisini işinde ve hayatında da kullanabilir ve istediği sonucu da alır. Sahte ile samimi olanı ayırt edebilir. Ona göre sahte bir sevgidense, samimi düşmanlık yeğdir. Kusursuz, mükemmel, sonsuza değin yakışıklı olmak ister. Ancak bunun sonunun geleceğini bilir. Tabi bu, bunu kabullendiği ve beklediği manasına gelmez. Erken ölüm, en iyi ölümdür ona göre. Aşk, sadakat ve benzeri kavramların yanında kin ve düşmanlık getire, sözde onurlu değerlere en ufak şekilde inanmaz. Fakat arada onlara da bencilce davransa da gerçekten borçlu olduğu, sevdiği, gerçekten bir şeyler hissettiği kişilere karşı özverili olabilir. Ama en ufak fırsatta onları bile bırakıp gidebileceğine inanmak ister. Çünkü iktidarın kendinde olmasını ister ve öyleymiş gibi davranır. Güçten düşmekten ölesiye korkar. En ufak fiziksel, güçsel kusuru dahi kendinde istemez. Ve içindeki zayıflık olduğunu düşündüğü duygularını kolay kolay kimseye açamaz. Çünkü insanların bunları kırıp, yıkacağını iyi bilir. Gene de çok zorlanırsa ve gerçekten değer verdiği kişiyi kaybetmekten korkarsa açıklayabilir ve ipleri teslim edebilir, ancak bunda bile tamamen ödün vermez, zaten onu tanıyan da ondan bunu istemez. İmajını, gerçek kişiliğinden daha da fazla önemsediği olmuştur çünkü imajın hayallerle dolu bu dünyada en büyük iktidar olduğunu iyi bilir. Anatidaefobisi vardır ama kimsenin bunu öğrenmesini istemez. Yunan kökenlidir.

Ad Soyad : Euterpe Châtillon.
Katılım Amacı : Birlik çoğaldıkça, güç ve bağlılığın temeli oluşur. Euterpe'in ise gelecekte buna fazlasıyla ihtiyacı olacak, özellikle grupta en değer verdiği kişiler varsa bu karar kaçınılmaz.
Karakterin Karanlık Sanatlarda Yeterliliği (İstek dahilinde eğitim kurguları olacaktır.) : Boşuna okulun en iyilerinden biri demiyoruz, elbette fazlasıyla iyi.
Karakterinin Kişisel Özelliği (Sizi tanımak adına.) : Kibirli, soğukkanlı ya da kendini beğenmiş olması asla gerçekleri dışarıya vurmuyor. Tek zayıf noktası değer verdiği insanlarken aldığı darbeler ve yalnızlık sonrası korkacak hiç bir şeyi kalmamıştır. Bu yüzden herşeye rağmen cesaretlidir. Değer vermesine verir ancak bu konu da sizi yanıltabilir. İyi düşündüğü yer de kuyunuzu da kazabilir. O yüzden pek güven olmaz. Şimdilik tarafı belli olsa da karanlık/aydınlık denen çizginin üzerindedir. Ne karanlık olabilir ne de aydınlık. Bunu belirleyecek şey sadece seçimleri olacaktır.

Ad Soyad : Priscilla Kätje Derichs
Katılım Amacı : Doğruya doğru, Pris ne karanlık bir kız, ne de sadık. Kendisinden başka birine bağlılık da göstermez. Aslında amacım, kız muhabir olduğu için rol yaparak bu oluşuma dâhil olması. Kendisine iş çıkabileceğini düşünüyor. Fakat zaman geçtikçe kendisini kanıtlayacak ve ister istemez, etkilenecek. Bayağı bağlı olacak yani. Uygun mudur bilemedim ama.
Karakterin Karanlık Sanatlarda Yeterliliği (İstek dahilinde eğitim kurguları olacaktır.) : Ortalama. Priscilla daha çok iksirlerde 'ün yapmış' denilebilecek kadar başarılı bir kız. Karanlık sanatlarla olan alakası antik maji sayılırsa, ondan ibaret denilebilir.
Karakterinin Kişisel Özelliği (Sizi tanımak adına.) : Katılım amacında da azıcık belirttiğim gibi, Priscilla bir oluşuma kolay kolay dâhil olamayacak kadar başına buyruk. Karanlık değil, hırslı değil, sadece kurnaz ve zeki bir kız. Önceden Ravenclaw öğrencisiydi zaten. Kendi prensiplerinden çabucak vazgeçemez, ama çok açık görüşlü. Bu da onu sonraki aşamalarda örgüte bağlayan temel unsur olacak dioree.

Ad Soyad : Floja Feodora
Katılım Amacı : Uğruna savaş verebileceği bir şeyler var. Ve, sende buna dahilsin Malfoy.
Karakterin Karanlık Sanatlarda Yeterliliği (İstek dahilinde eğitim kurguları olacaktır.) : Oldukça başarılı. Sürekli KSKS dersi alıyor zaten. Ama kurgu murgu varsa, gelirim.
Karakterinin Kişisel Özelliği (Sizi tanımak adına.) : Dışarıdan soğuk birisi gibi görünür ama tanıdıklarına karşı sıcakkanlı ve canayakındır. .Komik birşey olduğunda sürekli güler ve etrafındakileride güldürmeyi başarır.Safkan olmayanlardan haz etmez.Genellikle karanlık taraftakiler iyi ilişkiler kurabilir. Ona yapılan iyiliği hiç bir zaman unutmaz. Eğer bu iyiliği yapan haz etmediği binalardan bile olsa, ona karşı davranışları herkesten farklı olur. Yeri gelince en son söylenicek sözü ilk olarak söyler. Çok açık sözlüdür.Karşısındakinin hatalarını ya da acizliğini görüp yüzüne vurur.Bundan da hiç pişman olmaz. Kavga etmekten kaçınmaz. ÇOK İYİ BOKS YAPAAAR. Yılışıklardan,yağ çekenlerden ve yavşayanlardan nefret eder.

Ad Soyad : Feodor Vasilyev
Katılım Amacı : İnsanlar, açıklayamadıkları şeylerden korkarlar; karanlık da büyük bir bilinmezliği harmanlamıştır bünyesinde. Bu sebeple meşalelere sarılırlar, mumlara, sadece bir yalandan ibaret olan, gerçeklikten ziyadesiyle uzak ahlaklarına. Hatta bu düzmece kurallara tutunanlara erdemli demekten geri durmazlar. Beş para etmez düzenlerinin kafalarında var ettiği manişeist karakterlere oturturlar herkesi. Feodor, diğerlerinin aksine karanlığı tanıyor, onun ne olduğunun ziyadesiyle farkında ve karanlık tekevvününü sürdürmedeki tek amacı.
Karakterin Karanlık Sanatlarda Yeterliliği (İstek dahilinde eğitim kurguları olacaktır.) : Ailesinin tüm diğer üyeleri gibi karanlık sanatlarda oldukça yetenekli. Ayrıca annesi sayesinde druid kanı taşımakta.
Karakterinin Kişisel Özelliği (Sizi tanımak adına.) :. Sevginin ne olduğuna dair pek bir bilgisi yok, ebeveynlerini kaybettiğinde ya da teyzesinden zorla alındığında dâhi üzüntü hissetmedi. Bunun sebebi duygusuz oluşu değil, sadece mantığının duygularının önüne geçmede çok daha başarılı oluşu. Vasilyevler Romanskilerle kıyaslanamayacak ölçüde zengin ve güçlü bir aile. Feodor, babası gibi bu şansı elinin tersiyle itemeyecek kadar bencil. Bencil oluşu yadırganmamalı aslında, hayatının büyük bölümünde tek başına olmuş biri o zira. Bu sebeple sosyal ilişkilerde pek başarılı olduğu söylenemez.
. Yalnızlık ziyadesiyle alışık olduğu, hatta kişiliğiyle bütünleşmiş bir kavram. O yüzden çevresinde pek kimse olmayışını bir lütuf olarak görüyor. Anlatmak istediği şeyleri bir kâğıda yazmak, karşısındakiyle konuşup anlaşılmayı beklemekten çok daha kolay ona göre. Sakin biri olmasına karşın anlatmak istediği şey karşısındaki tarafından anlaşılmadığı taktirde sinirleniveriyor ve teyzesi dışında kendisini anlayan biriyle henüz tanışmadığından insanları küçük görecek kadar kibirli.
. Kitaplar, hayalgücü ve bir şeyler yazmak kişiliğinin temelini oluşturan üç tutku. Bunun dışında yine çocukluğundan kalma bir alışkanlık olarak göl kenarında, doğa ve hayvanlarla iç içe vakit geçirmekten hoşlanıyor. Derslerinde de oldukça başarılı olduğu söylenebilir.