- Damian McGlazyGryffindor IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 136
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Yaş : 31
Nerden : İstanbul
Huckleberry Yasak Bölme
Çarş. Mayıs 02, 2012 8:10 pm
RPOUT: RP'ye katılmak isteyen kişilerin bana PM atmasını rica ediyorum. En fazla iki kişi alınacaktır ve kurgu kısaca, gelen kişiyi Damian gizlice yasak bölmeye sokacak ve orayı biraz karıştırarak eğlenecekler.
- O andaki fiziksel görünüm:
- x
Düşünceli bir biçimde yürüyordu okulun taş duvarlarla örülü koridorlarında. Korku ruhunu bir ahtapot gibi sarıyor ve çaresizliğin gerçek anlamını yaşamaya başlıyordu şu son günlerde. Yalnızlığın soğukluğunu daha fazla bedeninde hissediyordu. Çevresindeki insanların paket meyve suları gibi samimiyetsiz tavırları canını daha fazla sıkıyordu. İnsanlar neden bu kadar anlamsız ve gereksiz davranışlarda bulunuyor ki diye düşünüyordu. Onlarla konuşmaya çalıştığında, dinleyenlerin yüzlerinin aldığı şekiller sonunda “Sus Damian, insanlar senin ne demek istediklerini bu zamana kadar anlamadılar bundan sonra da zaten anlamayacaklar.” diyordu. Onlar sadece günlerini geçirirler, basit, anlamsız ve onlara bir yarar sağlamayan işlerle günlerini öldürürler. Kimisi binalar arası kavgalar yapar, kişimi vaktini arkadaşlarıyla muhabbet –Damian tabiri ile lak lak- ederek geçirir. Damian ise vaktinin bir kısmını, hatta büyük bir kısmını kütüphanede farklı kitapları araştırarak, farklı şeyler öğrenerek, farklı dünyalar görerek geçiriyordu. Bunun ona ve onun geleceğine olumlu bir katkı sağlayacağını biliyordu. Hem ona göre olumlu bir katkı sağlamasa bile o bunu yapmaya devam ederdi, çünkü okumak ve okumak onun sevdiği, kendini ifade ettiği bir yoldu. Bina başkanı olması ona bazı sorumluluklar getiriyordu ve vaktinin bir kısmını bina işleri ile harcıyordu ve kendisine vakit ayırmada sıkıntı çekse de, kimi zaman okul işlerini boşluyor ve vakti kendine saklıyordu. Damian’ın bu sefer kütüphaneye çok farklı bir amaç için gidiyordu. Mektuplar. İsimsiz mektuplar. İsimsiz korkutucu mektuplar. Dönem başından beri gelen mektuplar Damian’ın hayatını bazı zamanlarda cehenneme çeviriyordu. Mektupta yazanlar eski dönem lanetlerini barındırıyordu ve bunların Damian’ın başına geleceğinden bahsediyordu. Damian kütüphanenin yasak bölmesindeki soldan üçüncü koridorda bulunan Karanlık Sihir Tarihi ve Umutsuz Lanetler bölümünde üçüncü raftan aldığı 17. Yy. İblisleri adlı kitapta mektupta yazan lanetlerden ve bunların ne kadar ürkütücü olduğundan bahsediyordu. Ancak Damian’ın aldığı kitabın iki sayfası eksikti ve bu iki sayfanın kim tarafından alındığını çok merak ediyordu. Bunu büyük olasılıkla bir profesör yapmıştı. Çünkü kütüphanedeki kitaplar okul yönetimi tarafından büyülenmişti ve yıpranmaz, yırtılmaz ve parçalanamazdı. Büyüyü bozabilecek seviyede olan kişi sadece profesörlerdi. Damian bunu hangi profesörün ne amaçla yaptığını merak ediyordu. Bu durumu okul müdürüne ya da bina profesörüne bildirip bildirmeyeceğini düşünüyordu ama emin olamıyordu. Şimdilik bu konuyu kendine saklamaya karar vermişti.
Uzun bir süre yürüyüşün ardından kendisini kütüphanenin önünde bulmuştu. Sanki bir güç onu her zaman oraya çekiyordu ya da ayakları ona alışmıştı ve boş boş dolaşsa bile kendini orada buluyordu. Kütüphanenin tavana kadar uzanan büyük tahta kapısını hafifçe araladı ve içeriye kısa bir süre göz attı. Boştu, en azından birkaç kişi vardı ama kütüphanenin böyle olması beklenir bir durumdu. Küçük adımlarla kütüphanenin içine girdi ve kapıyı yavaşça kapattı. Kütüphane görevlisi yine masa başında uyuyordu. Asasını çıkardı ve sessizce “Avifors” ve uyuyan kütüphane görevlisinin önündeki parşömenler küçük kuşlara dönüştü. İçerideki birkaç öğrencinin dikkati dağılsa da bu olaydan gayet memnunlar gibi görünüyorlardı. Damian hiç bozuntuya vermeden kütüphane görevlisine yanaştı ve: “Üzgünüm uyandırdım ancak ara sıra uyanık olmanız daha iyi gibi. Bu arada Yasak Bölmeye geçeceğim. Buyurun bu da izin belgem.” diyerek uzattı parşömeni görevliye. Ondan onayı aldıktan sonra onunla birlikte yasak bölmeye doğru yürümeye başladılar. Damian buranın, kütüphanenin kokusunu seviyordu. Ona küçüklüğünü hatırlatıyordu, babası ve annesinin hazırladığı devasa kitaplık odasını. Küçükken oyunlarını bile o odada oynardı. Ona göre kitap sevgisi o zamanlardan geliyordu. Görevli ile birlikte yasak bölmeye geldiklerinde adam cebinden çıkardı ve altın kilitli kapıya takarak iki kere çevirdi ardından kapıyı sonuna kadar açarak kenara çekildi. Damian’a işi bittiğinde haber vermesini tembih ederek tekrar masasına döndü. Muhtemelen uyumaya devam edecekti. Damian yasak bölmenin sessizliği ve garip kasvetli havasından hep korkmuştu. Aslında tam olarak korku değil de sanki kötü olaylar olacakmış hissine kapılıyordu buraya girdiği zamanlarda. Yönünü koridorun karanlık tarafına doğru çevirdi, asasını çıkararak sessizce “Lumos Maxima” diye mırıldandı. Asa ucundan çıkan ışık etrafı biraz olsun aydınlatmıştı. Hangi rafta olduğuna bakmak için asasını rafın üstüne tuttu. Büyük ve şekilli harflerle İlginç Yaratıklar ve Canavarlar bölmesinde olduğunu gördü. Asayı rafın diğer kısımlarında gezdirirken kitap isimlerine bakıyordu. En ilgisini çekeni alıp okumaya karar verdi. En azından bir göz gezdirecekti. Deri kaplı bir kitabı aldı ve arkasında bulunan koltuğa oturdu. Kitabı yavaşça açtı. İçi boştu. Bir süre sonra kitapta cisimler görünmeye başladı. Ardından “Kitabın sayfalarını çevirirsen, yüz sana görünür. Yüz sana görünürse, sen kendini bir daha göremezsin.” yazısı belirdi. Damian ne yapacağına karar veremedi. Bir yanı devam etmelisin diyordu diğer yanı yapma diyordu. Sağ elini hafifçe sayfanın altına koydu köşesini küçük bir bölme çevirdi. Ardından bir gürültü koptu ve kitabın içerisinden bir kafa dışarı fırladı. Damian kitabı elinden attı ve asasını çıkararak “Duro” diye bağırdı. Asasın ucundan çıkan ışınlar kitabı taşa çevirdi. “Tanrı aşkına Damian, bir kere de sana söyleneni yapsan! Sana açma diğer sayfayı dedi, ama yok meraklısın ya bak!” Ardından eğilerek kitabı aldı ve rafa bıraktı o şekilde. O bölümden uzaklaşmak onun için iyi olacaktı. Ardından bir arkadaki rafa giderek oradan bir kitap aldı ve koltuğa oturarak sessizce okumaya başladı.
Uzun bir süre yürüyüşün ardından kendisini kütüphanenin önünde bulmuştu. Sanki bir güç onu her zaman oraya çekiyordu ya da ayakları ona alışmıştı ve boş boş dolaşsa bile kendini orada buluyordu. Kütüphanenin tavana kadar uzanan büyük tahta kapısını hafifçe araladı ve içeriye kısa bir süre göz attı. Boştu, en azından birkaç kişi vardı ama kütüphanenin böyle olması beklenir bir durumdu. Küçük adımlarla kütüphanenin içine girdi ve kapıyı yavaşça kapattı. Kütüphane görevlisi yine masa başında uyuyordu. Asasını çıkardı ve sessizce “Avifors” ve uyuyan kütüphane görevlisinin önündeki parşömenler küçük kuşlara dönüştü. İçerideki birkaç öğrencinin dikkati dağılsa da bu olaydan gayet memnunlar gibi görünüyorlardı. Damian hiç bozuntuya vermeden kütüphane görevlisine yanaştı ve: “Üzgünüm uyandırdım ancak ara sıra uyanık olmanız daha iyi gibi. Bu arada Yasak Bölmeye geçeceğim. Buyurun bu da izin belgem.” diyerek uzattı parşömeni görevliye. Ondan onayı aldıktan sonra onunla birlikte yasak bölmeye doğru yürümeye başladılar. Damian buranın, kütüphanenin kokusunu seviyordu. Ona küçüklüğünü hatırlatıyordu, babası ve annesinin hazırladığı devasa kitaplık odasını. Küçükken oyunlarını bile o odada oynardı. Ona göre kitap sevgisi o zamanlardan geliyordu. Görevli ile birlikte yasak bölmeye geldiklerinde adam cebinden çıkardı ve altın kilitli kapıya takarak iki kere çevirdi ardından kapıyı sonuna kadar açarak kenara çekildi. Damian’a işi bittiğinde haber vermesini tembih ederek tekrar masasına döndü. Muhtemelen uyumaya devam edecekti. Damian yasak bölmenin sessizliği ve garip kasvetli havasından hep korkmuştu. Aslında tam olarak korku değil de sanki kötü olaylar olacakmış hissine kapılıyordu buraya girdiği zamanlarda. Yönünü koridorun karanlık tarafına doğru çevirdi, asasını çıkararak sessizce “Lumos Maxima” diye mırıldandı. Asa ucundan çıkan ışık etrafı biraz olsun aydınlatmıştı. Hangi rafta olduğuna bakmak için asasını rafın üstüne tuttu. Büyük ve şekilli harflerle İlginç Yaratıklar ve Canavarlar bölmesinde olduğunu gördü. Asayı rafın diğer kısımlarında gezdirirken kitap isimlerine bakıyordu. En ilgisini çekeni alıp okumaya karar verdi. En azından bir göz gezdirecekti. Deri kaplı bir kitabı aldı ve arkasında bulunan koltuğa oturdu. Kitabı yavaşça açtı. İçi boştu. Bir süre sonra kitapta cisimler görünmeye başladı. Ardından “Kitabın sayfalarını çevirirsen, yüz sana görünür. Yüz sana görünürse, sen kendini bir daha göremezsin.” yazısı belirdi. Damian ne yapacağına karar veremedi. Bir yanı devam etmelisin diyordu diğer yanı yapma diyordu. Sağ elini hafifçe sayfanın altına koydu köşesini küçük bir bölme çevirdi. Ardından bir gürültü koptu ve kitabın içerisinden bir kafa dışarı fırladı. Damian kitabı elinden attı ve asasını çıkararak “Duro” diye bağırdı. Asasın ucundan çıkan ışınlar kitabı taşa çevirdi. “Tanrı aşkına Damian, bir kere de sana söyleneni yapsan! Sana açma diğer sayfayı dedi, ama yok meraklısın ya bak!” Ardından eğilerek kitabı aldı ve rafa bıraktı o şekilde. O bölümden uzaklaşmak onun için iyi olacaktı. Ardından bir arkadaki rafa giderek oradan bir kitap aldı ve koltuğa oturarak sessizce okumaya başladı.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz