Kime ne zararı var?

Cuma Mayıs 11, 2012 10:05 pm

Yer : Sık kullanılmayan bir koridor
Zaman : Gece yarısına doğru.
Kişiler : Ivy & ... (herhangi biri katılabilir ama öncesinde mesaj atar bir kaç cümle ile karakterinizden bahsederseniz rpi buna göre geliştirebiliriz)

Dışarıdaki fırtınanın uğultusunu taş duvarların arkasından duyabiliyordu. Kollarını göğsünde birleştirmiş camdan içeri süzülen ay ışığı eşliğinde yarı karanlık koridorda yürürken bir an duraksadı. Kuleden ayrılalı ne kadar olmuştu ve nereye gidiyordu bilmiyordu. Ama hademelerden biri onu bu saatte buralarda görürse iyi bir azar yiyeceği kesindi. Kimseye zarar vermedikten sonra sessizce etrafta dolanmanın nesi yanlıştı ki? 16 yaşında olmak hayatı size toz pembe yapmıyordu. Her yaşın kendi derdi, kendi sevinçleri vardı. Neden onların tek dert etmeleri gereken şey dersleriymiş gibi iç çekerek nasihatlar yağdırıyorlardı ki? Koridorun ortasına geldiğinde, nereye açıldığını bilmediği bir kapı gördü. Kapı zeminden bir kaç basamak yukarıda duruyordu. Daha önce hiç dikkat etmediği bir kapıydı burası. Bu koridoru pek kullanmazdı. Kapının hemen önündeki 3 basamaklı kısa merdivenin en üst basamağına oturup dizlerini göğsüne kadar çekti.

Tam karşısında duran neredeyse yere kadar uzanan camdan gölü görebiliyordu. Ay ışığı tam oturduğu yere vuruyordu. Koridorun en aydınlık kısmı burasıydı belki de. Bu camın manzarası bu kadar güzel miydi gerçekten? Hiç farketmemişti. Sessizce içini çekti. Arada bir şiddetlenen rüzgar uğuldamanın ötesinde camı da hafifçe titretiyordu. Tam ay ışığındaki göl manzarasına dalmıştı ki uzakta bir yerde olduğunu tahmin ettiği bir yerden bir şeyin kırılma sesi geldi. Belki de yatağında olmayan başkaları da vardı. Bir gaz lambasının yere düşmesine benzer bir sesti. Çok ama çok uzaklardan gelir gibiydi. Belki de aklından geçen uğultulu düşünceleri sese konsantre olmasını engellemişti.

Paz Mayıs 13, 2012 11:12 am

İnsanı neden uyku tutmazdı ki? Ailesini düşündüğünden mi? Derslerin yoğunluğundan mı? Yalnızlık hissinden mi? Yoksa sıkıcı bir günün bitip yine sıkıcı bir günün daha başlayacak olmasından mı? Elena için sıkıcı bir günün daha başlayacak olmasıydı uykusuzluğunun sebebi.Yatakhanedeki uyuyan kızlara bakıp gaz lambasını yaktı ve kendini yatakhanenin dışına attı.Okul hiç olmadığı kadar sessizdi bu gece.Yasak saatler olduğundan tüm öğrenciler ister istemez binalarına tıkıştırılmıştı.Elena bu saatte yatakhanesinin dışında görülse mutlaka ceza alırdı ama bu onun için umrunda olan son şeydi.

Elinde gaz lambasıyla herhangi bir güzergah belirlemeden ıssız kalmış koridorlarda yürümeye başladı.Büyük camlardan içeri sızan ay ışığı da olmasa cılız yanan gaz lambası hiç bir işe yaramayacaktı.Yine de karanlıktı her yer.Elena'nın yeni silinmiş koridordaki ıslaklığı farkedemeyecek kadar karanlık.Ayağının yerle temasının kesildiğini anladığında artık çok geçti çünkü çoktan yerde bulmuştu bile kendini.Yavaştan başlayan sızı bütün bedenine yayılırken elindeki gaz lambasının büyük bir şangırtıyla yerde patlaması etrafı çok daha karanlık bir havaya bürümüştü.

Paz Mayıs 13, 2012 2:48 pm

Kaç dakika daha orada oturdu bilmiyordu ama bir anda beynindeki uğultu gitmişti ve şimdi aklı az önce duyduğu şangırtı sesine gitmişti. Kimdi acaba? Eğer küçük öğrencilerden biriyse kaçmaya fırsatı olmadan hademelerden biri onu sıkıştırıp cezalandırmak üzere binasına götürecekti. Eğer hademelerden biriyse de şimdiye kadar ayak sesi duyulmalıydı ama hiçbir ses yoktu. Birinin başına bir şey gelmiş olabilir miydi? Bir anda karnına garip bir sancı girdi. Beynine bu düşünceler bir kez girmişken bir daha bir şey olmamış gibi burada oturmaya devam etmesi mümkün değildi. Ortalıkta dolanırsa birilerine yakalanma ihtimali vardı biliyordu. Ama acaba orada ne oldu diye düşünerek bütün gece burada da oturamazdı ki.

Ellerini hırkasının ceplerine sokarak koridorun diğer ucuna doğru ilerlemeye başladı. Şangırtı sesini duyalı ne kadar oldu hatırlamıyordu bu yüzden ses ne taraftan ne kadar uzaktan gelmişti dikkat etmemişti. O an beyni çok bulanmıştı. Belki hemen yan koridordandı belki de şatonun diğer ucundan. Belki de hiç öyle bir ses çıkmamıştı bu beyninin ona oynadığı bir oyundu? Yoksa rüyada mıydı. Bir an tüm bu düşüncelerin kendisini ne kadar sıktığını farketti ve sesli bir şekilde oflayarak yürümeye devam etti. Koridorun köşesini dönüp diğer tarafa doğru bir adım atmıştı ki bir anda sağ ayağının altındaki zeminin kaydığını hissetti. Panikleyerek bir anda ellerini hırkasının cebinden çıkarıp dengesini sağladı. Az daha düşüyordu. Eğilip yere dokununca yerlerin nemli olduğunu ve deterjan koktuğunu farketti. Yeni silinmişti belli ki. 5 yıldır bu okuldaydı ama buraların nasıl temizlendiğini ve hatta gece temizleniyor olabileceğini hiç düşünmemişti.

Tekrar ayağa kalkmak için doğrulduğunda kendisinden 10 metre ileride karanlık ortasında cılız bir ışık gördü. Dikkatlice bir kaç adım attıktan sonra camdan giren ay ışığının altında yerde yatan kızı gördü. Hemen yanında camı kırılmış ve ışığı sönmek üzere olan gaz lambası duruyordu. Baygın olup olmadığını anlamak için kızın yüzündeki uzun düz saçları çekmeye yeltendi, kız kıpırdayınca bir an rahatladı. "Hey sen iyi misin?" kız bir an duyduğu sesi onaylamak istercesine hareketlerini hızlandırarak saçını bir anda önünden çekip Ivy'nin yüzüne baktı ikisi de bir anda şaşkınlıkla güldü. Seslerinin koridorda yankılandığını hissedince aynı anda sustular. Hala yerde yatan kızın "Burada ne işin var?" sorusuna omuz silkerek cevap verirken yavaşça kalkmasına yardım etti Ivy. "Bir şey değil bayan Pearl, asıl senin bu saatte burada ne işin var? Arkadaşının kalkmasına yardım ettikten sonra asasını çıkarıp gaz lambasına doğrulttu ve fısıldadı Reparo lamba sessizce eski haline geldikten sonra bir eliyle Elena'nın kolunu tutup diğeri ile lambayı eline aldı ve koridorda yürümeye başladılar.

Kime ne zararı var?

Kime ne zararı var?

Geri: Kime ne zararı var?

Geri: Kime ne zararı var?