Rhithynwel

C.tesi Mayıs 12, 2012 12:54 pm

My Lovely Brother:

Diago ve Diamenth adında iki kardeşin öyküsünü anlatacağım şimdi sizlere. Diago ilk bebekti, erkek olduğu için Rhithynwel ailesinin en baştan beri gururu olmuştur. Zengin ailenin asil varisi oldu hep o. İşkoçya'nın en zengin ailesidir onlar. Büyük Britan'ya döneminden beri sahip oldukları malvarlık artık sayılamaz boyuta ulaşmıştır. Edinburg'da köşkte yaşayan aile çok geniştir -zaten Barış'ın kurgusunda o sülaleyle birleşince baya geniş hani- Genede Rhithynwel soyadını taşayan son erkek evlat olan Diago doğduğu andan beri ailenin göz bebeği olmuştur. Ondan üç yıl sonra kardeşi dünyaya geldiğinde Diago'nun tek düşüncesi nefrettir. Yeni doğan kızla ailesini paylaşmak istemez. Elbette bir şey yapamaz, çünkü zaten yapmasınada gerek yoktur. O hala ailenin birtanecik erkek evladıdır. Genede bu ilerleyen yaşlarında hep küçük kızı itip kakma durumunu değiştirmez. Diamenth hep abisinden nefret etmiştir o yıllarda, zaten abiside ondan. Hiçbirlikte takılmaz, balolarda bile kaçarlar birbirlerinden. Daha sonraları Diamenth Atilla'ya aşık olur. Bu genç kızın çocukluk aşkıdır. on bir, on iki yaşlarında oluşan bu masum duygular genç kızı bir türlü bırakmaz. Evde, okulda, her yerde Atilla vardır. Artık abisinin yaptıkları ona batmamaktadır. Diago'da onunla çok uğraşmamaktadır artık. Ergenliğine yeni girmiş bir erkek olarak kızlarla olan ilgisi bütün zamanını almaktadır. Oysa o kızların gözünde öylesine mükemmeldir ki tek sözüyle her şeyi yaptırabilir. Zengin, asil, yakışıklı, varis. Kızlar onun için resmen kavga ederler. Genede zamanla bu genç varisin gözleri Atilla adındaki garip çocuğa ilgi duyan kız kardeşine yönelir. Onda ne bulduğunu düşünür beyni. On altı yaşlarında geldiğinde neşeli genç kız biraz daha serbilmeye başlar. Ergenlikle beraber kıvrımları belirginleşir. İşte o sıralarda abisi bütün İskoçya'nın başını döndüren biridir. Artık Prens olarka bile anılmaya başlanılabilir ve buna kimse şikayet etmez. Oysa o sıralar Diago normalden daha fazla vaktini evde geçirmeye başlar. Gözleri gittikçe serpilen kız kardeşine odaklanmıştır. Diamenth'se her yerde abisini dinlemektedir. Onun mükemmelliklerini, ne kadar zarif, yakışıklı, harika oluşunu duymaktadır. Zaten abisinin böylesine harika olduğunu hep kabullenmiştir. İşte ikilide süren bu duygular genç kız on yedi yaşındayken iyice alevlenmiştir. Yirmi yaşında bütün yakışıklılığı ve diri bedeniyle genç kızı kendine çekmiştir abisi. Bu durum başta ev içinde kaçamak görüşmelerle olmuştur. Daha sonraları evde birbirlerine bağırmaya başlamışlardır. Bunun sebebi anne ve babasının sandığı gibi paylaşamadıkları bir şeyler değildir, paylaşılamayan birbirleridir. Diamenth o andan sonra Diago'yu dedikodusu dolanan diğer kızlarla görmek istemez. Bu yüzden dışarıdan görünen kardeş nefreti iyice büyümüş gibidir. Onlarda bunun böyle olmasına daha çok uğraşırlar, çünkü ensest tabusu ailelerine yapışmamalıdır. On sekizinci yaş gününde neşeli kızımıza abisi bir hediye verir. İlk birlikteliği olacaktır bu Diamenth'in ve genç kız kendini mutlulukla sevgili abisine sunar. Kalbi öylesine atarki artık abisinden başka bir şey düşünemez olur. Birkaç gün sabretmesinin ardından bir gece gizlice abisinin odasına girer. Genç adam onu görünce şaşırır ama ona duyduğu aşkla yeniden yatağına kabul eder. İşte o zaman en olmaması gereken şey olur babaları tarafından yakalanırlar. Genç kızın sanrı yaratma gibi garip yeteneğiyse ilk defa o zaman anlaşılır. Daha önceleri insanları olmayan şeylere inandırmıştır genç kız ama bunu sözleriyle yaptığını düşünmektedir. Oysa babası onları yakaladığında öylesine korkarki babasının beynine girer. Farklı görüntüler yerleştirir. Genede bu korkusu sebebiyle gücüne hakim olamaz ve geçmişle geleceği babasının beynine farklı yerleştirir yetenek ve babasının beyni dayanamaz. Babası ölür, genç kız dört ay komada kalır. O dönemde üzgün annesi hep genç kızın başındadır ama abisi nefretinden gelmez yanına. En azından dışarıdan öyle bilinir. Oysa Diago'nun derdi başkadır. Bu kendi suçudur hem kardeşine hemde babasına yaptıkları onun suçudur. Diamenth komadan çıkınca her şey değişir. Genç kız durgunlaşır ve bütün neşesi yüzünden silinir. Artık daha suskun, sessiz bir kadına dönüşmüştür. Güçlüdür, gerçekten çok güçlü bir kadın olmuştur ama neşesi hiç geri gelmez. Bir süre Diago'yla birbirlerinin yüzüne bakamazlar. Sonunda Diamenth buna daha fazla dayanamaz ve yirmi yaşında evden ayrılır. Bir gece ansızın çıkıp gider. Diago son anda fark eder gittiğini ve gemilerin kalktığı limanda yakalar genç kadını. Son defa limanın en köşesinde duran sokak lambasının altında dururlar. Genç kız uzun süreden beri ilk defa sarılır Diago'ya. Genç adam bırakmaz genç kızı, sıkar, gitmemesini ister. Bir yolunu bulacaklardır ona göre, bulmak zorundalardır çünkü birbirlerini seviyorlardı. Oysa bu olanları geri getirmez. Genç kız son öpücüğünü verip ayrılır limandan. Sokak lambasının altında bırakır abisini, sevgilisini, Diago'sunu. Onsuz geçen beş yılın ardından bir yaz sonu aile geleneğinde karşılaşıncaya dek görmeyecektir bir daha.
İşte o karşılaşma burada : http://orenthia.my-rpg.com/t692-yaz-sonu
Bunun dışında sessiz bir kızdır artık. Güçlüdür ve gücünü kontrol etmeye beş yıl boyunca çalışmıştır. Aile serveti yüzünden çalışmamış, zorlukta çekmemiştir. Dünyayı gezmiş ve kendi gibi olan kişileri bulmuştur. Bu yeni dünyayı çok sevmiştir. Genede geçmişini unutmaz. O günden beri abisi dışında kimseyle beraber olmamıştır. Güzel bir kadındır ama gelen teklifleri hep reddeder. Sevecen bir yapısı vardır ama yeri geldiğinde ciddi olmayı çok iyi bilir. Falan filan...
Şimdi en başta ben bir abi arıyorum kesinlikle. Diago Rhithynwel karakterini yönetmek isteyen birini. Partnerlik kurgusu bu elbette ona göre lütfen. Enseste iyi bakmıyorsanız es geçin direk bir de. Onun dışında çeşitli kurgular olur fark etmez. Sonuçta kızımız dünyayı gezdi elbet rastlamışsınızdır.