Gecenin sessizliğini bozan iki gölge

Perş. Mayıs 31, 2012 8:55 pm

Temkinli adımları,ortak salona inen merdivenin her bir basamağına yavaş ve dikkatlice basarken elinde tuttuğu gaz lambasının titrek ışığını çevik bir kol hareketiyle salon etrafında gezdirdi,kimsenin olmadığına emin olduktan sonra -ki gecenin bu saati,olağanüstü durumlar dışında kimsenin olması beklenmezdi- cüppesini kıyafet yığınının içinden zar zor seçip giydiği kıyafetlerinin üzerine geçirdi. Gecenin karanlığında kaybolması umuduyla yüzünün hatrısayılır kısmını geniş cüppe başlığıyla gizledi ve Orenthia koridorlarına çıkan kapıya yöneldi.

Lambasının yarattığı ışıktan çemberin içinde ıssız koridorları bir bir geçti ve Bellatrix ile buluşacağı noktaya geldi. Keskin gözleri etrafı olağan tehlikeleri kontrol etmek için tararken kız, bulduğu ilk sütunuun arkasına saklanıyordu. Forestier b,nası bu hole Leondier'e nazaran uzak olduğundan arkadaşının geç geleceğini tahmin etmişti tabii. Saklandığı yerde kızı belerken zorlukla gaz lambasını sol eline geçirdi ve zarafetten hayli uzak hareketlerle kütüphaneden bin bir zorluklarla aşırdıkları kitapçığı pantolonunun arka cebinden çıkardı ve incelemeye koyuldu. Çok önceden,kurnazlık ve ehemmiyetle yaptıkları planlarını bu gece uygulamaya koymaya henüz iki gün önce karar vermiş ardından hızla son hazırlıklarını tamamlamışlardı. Nerede olduğu belli olmayan bir odayı aramak belki bu denli büyütülecek ve ciddiye alınacak bir olay değildi ancak gecenin bir saati yapılan hafiyelikler,gerginliğini henüz atlatamamış büyücü dünyasının yeni yetme Orenthia'sında fazlasıyla yanlış algılanabilirdi. Tam da bu yüzden ince eleyip sık dokumuş,sonuç olarak kusursuz bir plan hazırlamışlardı. Harekete geçmelerinin nedeniyse herkesin rahat bir uyku için hayalini kurduğu,yoğun derslerden uzak o haftanın gelmiş olmasıydı. İlk başta böyle bir zamanda uykulardan feragat etmek ikisininde işine gelmesede,İhtiyaç Odası yıllardır konuşup durdukları bir meseleydi ve merakları her şeyden önce gelen bu iki kız için miskinlikten çok daha fazla anlamı vardı. Tam karşısından gelen çıtırtıyla irkildi ve lambasını söndürüp gözlerini çıtırtının merkezine odakladı,minik bir farenin koridor boyunca koştuğunu gördüğünde derin bir oh çekti. Bellatrix'in gelmediği her saniye endişesi dahada artıyordu zira bir hademe tarafından yakalanması başını belaya sokacağı gibi heveslerinide söndürecekti.

Kızı yıllardır tanırdı,belki en yakın arkadaşlarından biri olan Bellatrix,Berthé için bir okul arkadaşının dışında çocukluk arkadaşıydı da. Evleri aynı caddede olan bu iki kız yıllarca birbirleri arasında mekik dokumuşlar,tüm sırlarını paylaşmışlardı. Bellatrix,ailesinden tamamiyle habersiz,yaverler ve hizmetliler dışında gerçek anlamda ebeveyne sahip olmayan bir kızdı,soyadının getirisi bir malikanede geçmişinden habersiz büyümüştü. Berthé tam aksine disiplinli ve ahlaki değerleri fazlasıyla önemseyen Glamour'ların baskıcı düzeninde büyümüş,içindeki özgürlük hissini dışarı vurmak adına hala ailesiyle tartışmalara sürüklenen bir kızdı. Bellatrix'i anlıyordu,düşündüğü her şeye yıllardır tanıklık ettiğinden artık hislerini tamamiyle çözümler olmuştu. Bellatrix önceleri gündüzleri oyun arkadaşı olmuş,yaşları ilerledikçe Berthé için kasvetli Glamour malikanesinden bir kaçış odağına dönüşmüştü. Oyuncak fincanlarla yapılan çay saatlerinden,aile dolabından aşındırılan içkilere epey yol katedilmiş,bir çok anı hafızaya yazılmıştı. Her yaz onlar için açılan yeni bir kapı manasına geliyordu. Bellatrix'in yalnız büyümesi sayesinde ikisinede tanınan geniş özgürlük kendilerine yetmemiş,geçen yaz Orenthia kurallarını delmek adına gizler ve mitleri araştırmışlardı. Ve seçtikleri ilk misyonları fazlasıyla ilgi çekici olan İhtiyaç Odasına erişebilmekti.

Koridoru arşınlayan siyah gölgeyi gördüğünde gelenin arkadaşı olduğunu anladı. Bellatrix'i korkutmamak adına elini nazikçe salladı ve fısıltıyla seslendi. "Aslına bakarsan seni gün doğumunda bekliyordum Bell." Kızın çattığı kaşlarını daha net görebilmesine imkan tanımak adına lambayı ışık ikisininde yüzüne yansıyacak şekilde kaldırdı. "Bahse girerim uyanamadın ha?" Alaylı bir homurdanma ile sözlerine son verdi.