leviathan rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
James Sullivan
James Sullivan
Melez, Sullivan Pub Sahibi
Melez, Sullivan Pub Sahibi
Mesaj Sayısı : 214
Kayıt Tarihi : 03/06/12
Yaş : 34

James Sullivan ( Alexander van Bussen ) Empty James Sullivan ( Alexander van Bussen )

Perş. Haz. 07, 2012 11:32 pm
James Sullivan ( Alexander van Bussen ) Jensen-ackles-jensen-ackles-171059_333_500


İngiltere'nin doğusunda bir melez köyünde 1995 yılında 1 Ekim'de doğdu. Köyü tamamiyle melezlerden oluşan bireylerin büyücülerle de arası oldukça iyiydi. Küçüklüğünden beri de köyün bilgesi olan amcası onu önemli konularda yetiştirmiş, bazı büyücülerle melezler arasında var olan sorunlardan uzakta büyüyerek iki grup arasında her zaman bir uyumun olması gerektiğine inanmıştır. Annesi daha küçükken ölen Alexander Storm'un babası da De Vries'e karşı aktif olarak mücadele eden bir grup melezin arasındaydı. Oğlunu da bu yönde geliştirerek savaşçı bir kişiliğe bürünmesinde katkıda bulundu.

Köydeki yaşamı bu şekilde sürüp gitmişti uzun yıllar boyunca. Bu süreçte ortaya çıkan yansıtma yeteneğiyle birlikte daha da gelişen Alexander gücünü kullanmayı öğrenmekte de pek zorluk çekmemişti. Yeteneği sayesinde başka bir melezin gücünü soğurup o yeteneği kullanabiliyordu. Başka bir yeteneği kullanmak istediğindeyse onu bırakmak zorundaydı. Büyücüler bakımından yansıtma ise büyünün aurası şeklinde işliyordu. Bir çeşit güç aurası yollama şeklinde saldırılarda bulunabilme olanağı sağlıyordu. Ya da ufak çaplı bir kalkan oluşturabiliyordu auralarla. Kısacası büyünün özüyle oynuyordu bilge amcasının deyimiyle.

Köydeki sıradan yaşam ise çok önceleri Elizabeth'in gelmesiyle değişmişti. İngiliz kraliyet ailesinin evlatlık edindiği kızın melez çıkması üzerine belli bir yaşa kadar eğitim görmesi için gönderilmişti. Köyün bilgesi, yani amcası, onun eğitimini üstlenmişken James'in gözleri ise kızın üzerine kilitlenmişti. Duygularını gizleyebilirdi gerekirse, fakat bu seferki zor olmuştu gençliğe adım attığı yıllarda. Duygularının karşılıklı olup olmadığından emin değildi. Cesur olmasının yanı sıra şakacı kimliği bazı şeyleri umursamaz yapısı onun karşısında fazla etkili değildi çünkü.

Tek gelişme bunlar değildi elbette. De Vries’le süregelen mücadele neticesinde köylerine bir saldırı gecikmemişti artık. Yıkıcı güçle birlikte gelen kuvvetler köydeki pek çok savaşçıyı öldürürken bazı çocukları da esir almışlardı elbette. Elizbeth’e kimse dokunmamıştı. Ne de olsa iyi saklanmıştı ama Alexander yakalanıp uzaklara götürülmüştü bile. Yüreğindeki acı fazlaydı. Yakınları birer birer düşmüştü ne de olsa. Küçük yüreğinde bunca öfke varken düşmanın elinde ona ne olacağı pek de umurunda değildi açıkçası. Ölümü arzulaması belki de bu nedenleydi. İstediğine kavuşabilmek için de yol boyunca her fırsatta kendinden büyük adamlarla savaşmış ama tüm çabaları boşuna çıkmıştı. Gördüğü tek şey birkaç saat süren bilinç kaybı ve ardından vücudu sızlayarak uyanmak olmuştu. On beş yaşında bir çocukla uğraşmak herhalde çok da zor olmasa gerekti.

Sonraki günler Alexander için daha zorlu geçmişti. Onu bu şekilde kullanamayacağını anlayan De Vries beyin yıkama gibi tekniklerle genci kendi davalarına çekerek iyice benliğinden uzaklaştırmışlardı. Aslında çoğu zaman iradesi kendi elinde bile olmayan bir çeşit kukla gibiydi. Hayatının on yılı bu şekilde geçti. Vicdanlarını sızlatacak eylemlere imza atarak pek çok can aldı. Yeteneği her defasında daha da gelişti. Gelişim sağlandıkça De Vries onu daha da canavarlaştırdı. Aslında içinde bir yerlerde sızlayan vicdanı onu kurtarmaya niyetliydi.

Sonunda tüm zincirlerinden kurtulan Alexander ayrılmayı isteyince De Vries’la mücadelesi uzun sürmüştü. Birden fazla melezle savaşmış ağır yaralar almış neticesinde o da büyük zararlar vermişti. Yeteneği sayesinde dayanabilen James bütün bunlara rağmen bedeni düşüp de bilincini kaybettiğinde diğerleri artık onu kullanamayacağını biliyorlardı. Yine de bir melezi öldürmeyi istemediklerinden içlerinden bir telepat ileride adamın bir engel olmasını engellemek için tüm hafızasını sonsuza dek silmiş, sonrasındaysa Hogsmeade’in yakınlarında onu terk edip gitmişlerdi. Kanı toprağı sular, ruhu yavaşça bedeninden çekilirken bir yardım eli en umulmadık zamanda uzanmıştı.

Bir pub sahibi olan Rose Sullivan onu yanına almış, yeni bir yaşam sunmuştu. Artık o James Sullivan’dı. Yaşlı; ama anaç kadının yanına yerleşen genç adam ikinci şansı olduğunu bilmediği hayatına sıkı sıkıya sarılmıştı. İki yıl içinde Rose’un ölmesiyle birlikte Sullivan Pub ona kalmış geçmişinden bir haber şekilde mütevazi bir yaşam sürmeye başlamıştı. Bazen kesik kesik anılar gözlerinin önüne doluşsa da bir anlam veremiyor, geleceğin ne getireceğini bilmeden sıradan yaşamını idame ettiriyordu sadece. Tek bildiği zamanında Rose’un da söylediği gibi bir melez olduğuydu ve yakın dövüş vs. gibi bazı kabiliyetlerinin olmasıydı.


James Sullivan ( Alexander van Bussen ) Jensen-ackles_32705




En son James Sullivan tarafından C.tesi Haz. 09, 2012 9:01 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
James Sullivan
James Sullivan
Melez, Sullivan Pub Sahibi
Melez, Sullivan Pub Sahibi
Mesaj Sayısı : 214
Kayıt Tarihi : 03/06/12
Yaş : 34

James Sullivan ( Alexander van Bussen ) Empty Geri: James Sullivan ( Alexander van Bussen )

Perş. Haz. 07, 2012 11:32 pm
İLİŞKİLER



* Kurgu için resim ve ikon yeterlidir.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz