leviathan rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Berthé A. Glamour
Berthé A. Glamour
Gryffindor IV. Sınıf
Gryffindor IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 393
Kayıt Tarihi : 24/04/12
Yaş : 29
Lakap : Glam.

Berthé A. Glamour Empty Berthé A. Glamour

Salı Nis. 24, 2012 8:42 pm
İstenilen bina;Leondier
Kısaca karakteristik özellikler; Yaşadığı çevrenin kabuklarından sıyrılmak için elinden geleni yapan azimli,cesur bir kızdır. Fazlasıyla sıcak kanlı olaması dikkat çeker. Arkadaşlık onun için yüce bir anlam taşır. Sevdiklerini korumak için her şeyi yapabilecek potansiyele sahiptir. Hoşlanmadığı insanlar üzerinde burnu havada olduğunu düşündüren bir izlenim bırakır. Bilmişliği ve yaratıcılığı öne çıkan özellikleri arasındadır. Zararsız derecede kurnazdır.
İstenilen dönem; IV. Sınıf
Örnek RP; Yürüdüğü dar koridorda attığı her adım geçmişinden bir anıyı koparıp götürüyordu. Yaklaşık yarım saattir avluda kaldığından sabah ayazının ürpertici havası kalbine yansımış, çiçeği burnunda profesörü hayatının kararlarını vermeye itmişti. Bundandırki odasına yönelttiği adımlarını yaklaştıkça hızlandırıyor yetmezmiş gibi Hogwarts'ın gizemli tan sessizliğini bozarcasına ayakabısının topuklarını yamanca zemine çarptırıyordu. Attığı her adım geçmişinden bir insanı koparıyordu genç profesörden... Öfkesinin arttığı dakikalarda başını iyice eğip gözlerini ileri dikiyor,ucunu göremediği koridorda geçmişindeki tüm yitirilmişliklerine lanet okuyordu. Hayatını değiştirmek için geldiği Hogwarts'ta odasına doğru attığı her adım genç bayanı yeniden varediyor, sakladığı sırları kimsenin bilmediği duvarlar ise bu varoluşa tanıklık ediyordu. Ağlayacaktı, ağlasa kurtulurdu belki içinde tuttuğu tüm pişmanlıklardan. Belki göz yaşları fayda olurdu dertlerine. Ama ağlamadı. Her zaman yaptığı gibi içine attı gözyaşlarını. Kalbine, üzüntülerinin,pişmanlıklarının ve belki hiç ortaya çıkarmadığı kininin yanına döktü...


İçindeki öfkenin yansımasıyla çarptığı kapı tüm Hogwarts koridorlarında yankılandı. Hızla masasına yöneldi. Sandalyesine oturdu. Öfkesinin yarattığı yorgunlukla bir an durakladı ve oksijeni ciğerlerine çekti. Titreyen elleri parşömenlerin bulunduğu çekmeceyi zorlukla açtı ve kağıtlarla buluştu. Hızla içinden bir tomar aldı ancak birkaçı yere saçılırken en azından birini elinde tutmayı başardı. Avluda uzun uzun düşündükten sonra aldığı karar onu tam da bulunduğu ana getirmişti. Ona kesin bir mektup yazacak ve bir daha onu görmeyecekti. Zaten onun da bulunduğu kafesten çıkacağını sanmıyordu. Cesaret gerektirirdi bu,korkaklar için değildi. Oceanné gibi büyük bir birikim sonucu yapabilirdi insan bunu. Beş yıldır kendini adadığı Juan yapamazdı bunu ,asla yapamazdı. Öyle bir cesareti olsaydı asilce Oceanné'dan ayrılmayı seçerdi, onu aldatmak yerine...

Hani tüm filmlerde insanlar onlarca kağıt harcarlar ve tek tek yazdığı bir iki cümleden sonra ellerindeki kağıtları buruşturup etrafa saçarlar ya, Oceanné mektubunu yazarken bu sahne yaşanmadı. Söyleyecekleri günlerdir aklında dolaşıp duran şeylerdi zaten. Hatta aylardır Juan karşısına çıksa söyleyeceği şeylerdi. Onun kadar pişkin ve gamsız bir insanı bile yaralayacak kadar erdem dolu sözler... Aldığı kararları, yapacağı şeyleri hatta ona hissetiği acıma duygusunu yazdıktan sonra son satırlarını yazmadan önce durakladı. Tüm öfkesini sindirmiş ve genç yaşına rağmen olgunluğuyla erdemin sembolü olan bu kız son satırlarını yazmadan önce veda ettiği hayatını bir film şeridi gibi geçirdi gözlerinin önünden. Ve sevdiği ya da sevmediği herkese veda etti aklından geçen tek veda kelimesiyle. Mektubunun son satırları şöyle oldu:

"... Ve tüm bunlara rağmen sadece üzgünüm Juan. Kinim yok, nefretim yok üzgünüm o kadar. Endişem had safhada belki, belki büyük şevkat var içimde. Ancak nefret etmiyorum senden, edemiyorum. Belki nefret edecek kadar hissedemiyorum... Benim kurtulduğum o koca kafesten asla kurtulamayacağın için üzülüyorum. Küçük hayatında anlık şehvetlerin sana gerçek mutluluğu getirdiğini düşündüğün için üzülüyorum. Belki asla özgürlükle birleşmiş benliğine kavuşamayacağın için üzülüyorum. Asla cesaret nedir bilemeyeceğin için... Korkak olduğun içinse kızgın değilim sana. Dedim ya o kadar hissedemiyorum seni. Sadece acıyorum, üzgünüm. İntikamı lugatıma sen bile sokamadın. Kendi kendini uyku sandığın bir ölüme sürüklediğin için üzgünüm. Sanmamki bir tesadüften ötürü bir daha seni görürüm. Keza öteki ihtimalin olması için gereken koşulları ben asla yaratmayacağım. Senin de yaratacak kadar yüzsüz ve zavallı olmadığını umuyorum. Belki şaşıracaksın ama sana büyük bir teşekkür borçluyum. Kendimi farketmemi sağladığın için. O kafesten kaçmamı sağladın. Umuyorum ki bu mektupla kader bizi bir daha karşılaştırmamak üzere ayırıyordur. Elveda..."

Son cümlesini bitirdiğinde kalbini temizlemişti daha doğrusu kirli duygularını çıkarmıştı kalbinden, elemlerini,acılarını... Geri kalanı eski anılar olarak kalacaktı. Aldığı derin nefesten sonra imzasını attı. Bu imza sadece bir veda mektubuna değil, bir genç kızın varolma başarısına attığı imzaydı. Mektubunu yine çekmeceden bulduğu bir zarfa koydu. Ardından asla kafese koymadığı baykuşu Crystal'i çağırdı ve mektubu ona verdi. Kafeste yaşatmazdı onu. Kendi kafesinde olduğu yıllarda onun özgürlüğüydü bu asil baykuş. O en uçsuz maviliklere uçtuğunda Oceanné özgürlüğünü onun adına kurduğu hayallerde bulurdu...Ona çok tanıdık olan ancak zamanla hafızasından silineceği adrese doğru uçmaya başladı baykuş. Gecenin siyahında asil beyazlığıyla yeniliklere yol alıyordu. Bu mektupla beraber Oceanné geçmişini tamamen yok etti. Yeni bir hayata başlangıcını resmileştirdi. Çırptığı her kanatla genç profesörün geçmişini sildi Crystal, kız kötü anılarının yerini yeni heyecanlara bıraksın diye kanat çırptı...

Baykuşunun gidişini izlerken aklına saatin kaç olduğu geldi. Gökyüzü eşsiz kızıllığının yerini sabah maviliğine yeni yeni devrediyordu. Yaklaşık bir iki saat sonra gireceği ilk dersine şişmiş gözaltlarıyla girmek istemediğine karar verdi ve korkunç bir kabusla bölünen uykusuna geri döndü. Bu kez huzurluydu. Kısa sürecek olan uykusuna yeni doğmuş bir bebek kadar huzurlu daldı. Heyecandan uyuyamama evresini yaşayamayacak kadar yorgundu. Profesörlüğünün ilk gününde mükemmel olmalıydı. Özgüvenin tüm kapılara uyan bir anahtar olduğunu çok erken yaşlarda farketmişti...

Vladimir Vyacheslav
Vladimir Vyacheslav
Yönetici, Konsey Başkanı
Yönetici, Konsey Başkanı
Mesaj Sayısı : 281
Kayıt Tarihi : 06/04/12

Berthé A. Glamour Empty Geri: Berthé A. Glamour

Çarş. Nis. 25, 2012 10:14 am
Rütbe veriliyor.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz