Dördübiraradakahve[Attila, Aidan, Jacques, Leartes]

Leondier: Hayatınızda gördüğünüz en dobra, en küstah, en sivridilli insandan ünvanını alın artık, Aidan'ı tanıdınız çünkü. Dünyaya gelmiş en büyük baş belasıdır. Belayı çeker üstüne ve de çok da sever. Her şeye burnunu sokan, hemen herkesle bir alaka kuran, gözünüzün içine bir an çekinmeden bakan bu Hunlu sizin en büyük neşeniz de olabilir, en büyük kabusunuz da. Ona göre kurallar yalnızca büyücüye gereksiz bir ket vurur. Toplum düzeni denen şey, asayiş, huzur, gereksiz ve donuk kavramlardan başka şeyler değildir. Yasalar onun için iktidar ve politika kaygısından ibarettir. O kurallar varsa, mutlaka bozulmalıdır. Yasaklar sadece bir şeylerin değişmesine ayak diretenlerin saçmalığıdır. Oysa ona göre hayat değişken ve canlıdır. Bu değişkenliğe uyum sağlayamayan ya bomboş yaşar ya da dayanamaz ölüp gider işe yaramaz halde. Ve içinde bir tek kendinin anlam verdiği, ama gizlediği bir karanlık vardır. Bu karanlık şimdilik sadece hüzün ve kederden ibarettir. Vatansızlığını, hiç bir yere ait olmayışını iliklerine kadar hisseder. İnsanlarla yakın ilişki kursa da bunların bile değişken olduğunu bilir, ancak büyük bir ihanete uğramadıkça sadıktır. Aile onun için en önemli şeylerden biridir. Ailesine katılma ihtimali olan biri de dahildir bu önemli kişilere. Ancak ilişkilerin değişimine ya da gelişimine hiç direnmeden izin verdiği için, sadakatsiz gibi görünebilir. Herkese karşı açık görünür, minik kusurlarını etrafa göstermekten kaçınmaz. Ancak aynı zamanda hiç kimseye, en yakınlarına bile en derin sırlarını anlatmaz. İnsanların ruhunu okumakla övünenlerin bile onun hakkında düşünceleri baştan aşağıya yanlıştır. Neyi, nasıl aksedeceğini henüz bilmese de, neyi ne şekilde çarpıtabileceğini iyi bilir. Gene de ilk bakışta, sadece kavgacı, kıskanç, deli dolu, minik bir çocuk görürsünüz karşısınızda. Gözlerinize baktığında onun sizin içinizi incelemesinden korktuğunuzdan, oradaki sönük ışığı kolay kolay fark etmezsiniz. Safkan büyücü olan İngiliz büyücü ailesindendir.

Vampir: Gençlik zamanında acımasız ve gaddar olmasına rağmen, şu anda sönmüş bir yanardağ kadar sessizdir. Geçmişte onu neredeyse delirten hırslı yapısı, artık tamamen bilge ve hırslarından arınmış bir kişiliğe bırakmıştır yerini. Onun bir vampir olduğuna, hele zamanında oldukça katliam yapabilmiş olduğuna asla inanmazsınız. Yanında, eğer aç değilse, güvendesiniz çünkü. Bazı istisnalar haricinde. Hayatını yaşama fikrini bile çocukça bulur, evrenin bir parçası, nedenli ya da nedensiz, uyuma inanır. Doğası neyse onu gerçekleştirir, fazlasını değil. Hatta, eksiğini bile değil... Ojufemi'nin atası olduğu için, o da yaşını hatırlamaz. Ancak Mısır'dan değil, Cermen boylarından olan Franklar'dandır. Ancak, yirmi beş yaşında görünmektedir.

Selfier: Açıksözlülük ve patavatsızlık arasındaki dengeyi bilse de bazen bunu bilmezden gelebilir. Acımasız doğruların yalanlardandan daha iyi kandırdığını ve ikna ettiğini elbette bilir. Bencildir, ya da öyleymiş gibi davranır. Çünkü bunun hayatta kalmak için ön şart olduğunu düşünür. Belli gerçeklerin farkındadır ve bu gerçekler hayatın karanlık ve acımasız yönünü içerir. O da yem olmamak için bu yöne uyum sağlamıştır. Bazen bu bilgisini işinde ve hayatında da kullanabilir ve istediği sonucu da alır. Sahte ile samimi olanı ayırt edebilir. Ona göre sahte bir sevgidense, samimi düşmanlık yeğdir. Kusursuz, mükemmel, sonsuza değin yakışıklı olmak ister. Ancak bunun sonunun geleceğini bilir. Tabi bu, bunu kabullendiği ve beklediği manasına gelmez. Erken ölüm, en iyi ölümdür ona göre. Aşk, sadakat ve benzeri kavramların yanında kin ve düşmanlık getire, sözde onurlu değerlere en ufak şekilde inanmaz. Fakat arada onlara da bencilce davransa da gerçekten borçlu olduğu, sevdiği, gerçekten bir şeyler hissettiği kişilere karşı özverili olabilir. Ama en ufak fırsatta onları bile bırakıp gidebileceğine inanmak ister. Çünkü iktidarın kendinde olmasını ister ve öyleymiş gibi davranır. Güçten düşmekten ölesiye korkar. En ufak fiziksel, güçsel kusuru dahi kendinde istemez. Ve içindeki zayıflık olduğunu düşündüğü duygularını kolay kolay kimseye açamaz. Çünkü insanların bunları kırıp, yıkacağını iyi bilir. Gene de çok zorlanırsa ve gerçekten değer verdiği kişiyi kaybetmekten korkarsa açıklayabilir ve ipleri teslim edebilir, ancak bunda bile tamamen ödün vermez, zaten onu tanıyan da ondan bunu istemez. İmajını, gerçek kişiliğinden daha da fazla önemsediği olmuştur çünkü imajın hayallerle dolu bu dünyada en büyük iktidar olduğunu iyi bilir. Anatidaefobisi vardır ama kimsenin bunu öğrenmesini istemez. Yunan kökenlidir.