Metamorfmagus Alımları
+9
Nick Jake Blake
Luanna Guadalupe
Félix Anna Francisco
Claudia van Bussen
Chrysilla Myroslava
Priscilla Derichs
Mischa Chancellor
Euterpe Châtillon
Petre Piedmon
13 posters
- Petre PiedmonSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 209
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 12:17 pm
- Kod:
[size=10]Karakter adı:
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz:
İstenilen 2 ünlü:
[/size]
Açıklama: Büyücülerin biçim değiştirme yeteneğidir. Animagustan farkı doğuştan kazanılmış bir özellik oluşudur. Animaguslar bakanlığa başvurarak işaretle belirlenmiş tek bir hayvana dönüşebilme izni alırlar. Metamorfmaguslar ise her türlü kılığa girebilme yeteneğine sahiptir. Bu yeteneğe büyücüler arasında nadir rastlanır ve doğuştan var olan bir yetenektir. Büyücü ve cadılar bu yeteneğe sahip olabilir.
- Euterpe ChâtillonSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 975
Kayıt Tarihi : 07/04/12
Yaş : 30
Lakap : Persephone, müzik tanrıçası, eu.
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 12:30 pm
Karakter adı: Euterpe Châtillon.
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgu gereği. Adminlere özelden anlatabilirim.
İstenilen 2 ünlü: Kurgum gereği bi tane. Liv Tyler.
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Spoiler:
- ‘‘Euterpe, bu davete katılman gerek.’’
‘‘Ama istemiyorum teyze, yani ne gerek var ki?’’
‘‘Yeğenim olarak benim yanımda olmalısın. Ailemiz için…’’
‘‘Peki, fakat sadece sen ve ailemiz için.’’
Genç kadına olan sevgisi asla azalmıyordu, tersine gün geçtikçe artıyor ve ona tam anlamı ile güveniyordu. Ağzından çıkan her sözcük, Euterpe için bir anlam taşıyor ve kalbine işliyordu. Belki de kibirli dünyasında karşı koyamadığı tek insan teyzesiydi. Bambaşka bir dünyanın bambaşka bir varlığıydı. Ondan uzakta olsa bile genç kadın aklına geldiği zaman gülümsemeye başlardı. Kadın, odasından çıkınca Euterpe sakince yatağına oturdu. Krem renge boyanmış odanın duvarları nota işaretleri ile süslenmişti. Teyzesi, Eu’nun ricasının kıramamış ve böyle yaptırmıştı odasının duvarlarını. Ancak nereden bilebilirdi ki bu isteğin bir tutkuya dönüşeceğini? Bütün ailenin ondan beklentisi farklı olsa bile genç cadı annesinin ilerlediği yola devam etmek istiyordu. Onun bıraktığı yerden devam edecek ve başaramadıklarını onun için başaracaktı. Bakışları krem rengi halıya değerken gözleri yaşarmıştı. O kadar özlemişti ki onları, düşündükçe canının yandığını hissediyordu. Herkesin arkasından ‘duygusuz’ gibi kelimeler kullanmasından usanmıştı, ancak elinden ne gelebilirdi ki? Duygularını gösterecek kadar açık yürekli değildi, olamazdı da zaten. Ona yakışan bir davranış olmazdı. Derin derin nefesler alırken rahatladığını hissetmek istiyordu sadece. Fransa’nın kasvet dolu havasını her daim üzerinde hissediyordu. Baharda bile böyle hissetmesi normal miydi?
Yatağından yavaşça kalktı ve beyaz dolabına doğru adım attı. Bir sürü elbisesi olmasına rağmen hiç birini giymek istemiyordu. Kasvet içini bunaltmaya devam ederken eline geçen ilk elbiseyi üstüne tuttu. Krem rengi mini elbise genç kızın sevdiği giysilerden biriydi. İnce askılı olmasına rağmen straplez gibi durması hoşuna gidiyor ve uzun, muntazam bacaklarını ortaya çıkartıyordu. Her zaman teyzesi de böyle giyinmesi gerektiğini söylerdi. Çıkardığı giysiler üzerinden düşerken katlamaya tenezzül bile etmemişti. Nasılsa evde tuttukları görevliler vardı. Bunları düşünürken burun kıvırdı ve oturduğu sandalyenin yanına özenle bıraktığı topuklu ayakkabılarını giydiği. Büyük bir merakla görüntüsüne bakma ihtiyacı duyarken boyunun topuklu giymesine rağmen daha da bir uzadığını hissetti. Yavaşça başı dönerken yatağının ayak kısmına tutunmuştu. ‘‘Sakin ol Euterpe, kendine gel.’’ Kaşlarını çatarken hala kendine gelmeye çalışıyordu. Hiç başı dönmemişti bugüne kadar, nasıl bir anda böyle bir şey olabilirdi ki? Dengesini sağlarken aynaya doğru yürümeye başlamıştı. Ancak aynada görünen kız kendisi değildi. Çok daha güzel biriydi. Boyu, hiç olmadığı kadar uzundu. Üzerindeki krem rengi elbise kadınsı hatlarını ortaya çıkarırken bacakları daha da bir muntazamdı. Uzun kahverengi saçları, aralarında kızıllar olmak üzere dalgalar halinde kalçasına kadar geliyordu. Yüzü bir ressamın çizimi gibiydi, sanki melek vardı karşısında. Kırmızı dolgun dudakları ile okyanus mavisi gözleri bir bütündü adeta. Kimdi bu karşısındaki, neden değişmişti ve nasıl olmuştu bütün bunlar? Yavaşça gerileyerek makyaj masasının önüne oturduğu… Gözleri, aynadaki güzel kızın gözleri ile buluştuğunda her şeyi yavaş yavaş idrak etmeye başlıyordu. Masanın üzerinde bulunan fotoğrafı eline alır almaz gözlerinin dolmaya başladığını hissetti. Hiçbir şey duymuyor ve düşünemiyordu. Tek düşündüğü aynadaki kız ve resimdeki kadındı. Gözleri aynaya tekrar çarparken dolgun dudaklarından çıkan kelimeler duyulmayacak bir fısıltıdaydı. ‘‘Anne?’’[/size]
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgu gereği. Adminlere özelden anlatabilirim.
İstenilen 2 ünlü: Kurgum gereği bi tane. Liv Tyler.
- Petre PiedmonSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 209
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 4:04 pm
Onaylandı, yetenek veriliyor.
- Mischa ChancellorSlytherin IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 76
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 5:18 pm
Karakter adı: Mischa Chancellor Jr. (değişim için başvuruldu)
Yetenek ile ilgili örnek rpg: aşağıda spoiler içinde.
Bu yeteneği isteme nedeniniz: kurgu gereği.
İstenilen 2 ünlü: Olya (özel model)
diğer modele daha karar vermedim verince söylesem?
Yetenek ile ilgili örnek rpg: aşağıda spoiler içinde.
Bu yeteneği isteme nedeniniz: kurgu gereği.
İstenilen 2 ünlü: Olya (özel model)
diğer modele daha karar vermedim verince söylesem?
- Spoiler:
- Rüzgâr pencereden içeri dolarken yırtık perdeler havalanıyor, kırık camlar sallanarak insanın sinirini bozan bir ses çıkarıyordu. Sessizliği çığ gibi yarıyordu çıkan uğultu. Zayıflıktan karnı birbirine geçmiş bir fare eski püskü evin içinde tıkırtılar çıkararak dolanıyor, aç karnını doyurmak için ufakta olsa bir ekmek kırıntısı arıyordu. Evdeki mobilyalar çürümeye yüz tutmuş, kopan çürük parçalar etrafta başıboş dolanıyordu. Etrafta tanrının merhametine bırakılmış izbe, dökük ev dışında ormandan başka bir şey yoktu. Bunun içindir ki ormanın arasında beliren siluet her hafta aynı saatte aynı yerden çıkıp geliyor olmasaydı doğa onu bu kadar samimiyetle karşılamaz, ona bağrını açmazdı. Genç kız eve vardığında sarı saçlarını savurarak içeri girdi. Giydiği ayakkabıların topukları zemini sarsıyor, sivri noktaları çürümüş tahtaların içine batıyordu. Zar zor adımlar atarak ilerlerken çürük tahtalardan çatlama sesleri de yükselmeye başlamıştı. “Bir bu eksikti,” diye söylenerek elindeki yemek paketlerini yavaşça yere bıraktı. Kendisine çürümeye yüz tutmuş bu evde hala bir kırıntı bulamayan küçük fare taze yemeğin kokusunu aldığında bütün tehlikeleri yok sayarak poşete doğru koştu. Paketlerin etrafında dolaşıp yemeklere ulaşabilmek için bir yol ararken genç kız ona doğru döndü. Aceleyle poşetin içine tırmanıp o karmaşada yemeklerin arasında kayboldu. Bu esnada sarışın kız mankenlere taş çıkaran fiziğiyle ayakta dikiliyor, gözleri yukarı çıkan merdiven basamaklarına kilitlenmiş halde, birisini bekliyordu. “Yine geç kaldın Jess,”diye kendi kendine söyleniyordu. Ne zaman etrafta birkaç tur atmaya kalksa tahtaların çatırtıları sinirini bozuyor, hemen vazgeçiyordu. Buluşmaları gereken saati on beş dakika geçmişti ve Jessie ortalarda yoktu. Geciktiği için duyduğu sinir yavaş yavaş endişeye dönüşürken tedirgin adımlarla merdivenlere doğru ilerledi. Normal koşullarda üst kata çıkması kesinlikle yasaktı, kendisinin de bunun için can attığı söylenemezdi, ama şimdi içindeki korku o kadar büyümüştü ki Jess’in saçma kuralları umurunda bile değildi. Tek umursadığı onun iyi olmasıydı. Birisi mi bulmuştu O’nu? Yoksa kaçması mı gerekmişti? Ya da… Aklında hepsi birbirinden olumsuz bin bir düşünce dolanıyordu. Gerçekleşmesi en uçuk ihtimaller üzerinde bile düşünüyor, mantık terazisinde tarttıktan sonra eliyordu. Merdivenlerin dibine geldiğinde yavaşça seslendi: “Jess?” Cevap yoktu. Bir iki merdiven çıktıktan sonra daha güçlü bir sesle seslendi: “Jessie?!” Hâlâ cevap yoktu. Hangi cehennemdeydi böyle? Bir iki adımdan sonra tıkırtılar çalındı kulağına ve olduğu yerde durdu. Çok daha temkinli bir halde yeniden seslendi ama sonuç aynıydı. Hiç düşünmediği bir olasılık süzüldü birden zihnine: “Jess’i bulan kişi hala burada mıydı?” Bu düşünce daha da gerilmesine sebep olmuştu. Hiç düşünmeden annesinden miras kalan metamorfmagus özelliğiyle görünümünü değiştirdi. Bu panik haliyle ne kadar başarılı olduğunu bilmiyordu ama en azından tanınmayacak kadar değiştiğini umuyordu. Abisine bir şey olmuş olabilirdi evet ama o yine de kimliğini ifşa edemezdi. Kimse onun Jessie’nin kardeşi olduğunu bilmemeliydi. Aslına bakılırsa kimse Jessie’nin kimliğini de bilmemeliydi ama o başka bir muammaydı tabii. Şimdi biraz bencil olma zamanıydı. Kalan merdivenleri çok daha emin adımlarla çıktı ve etrafa bakındı; geniş giriş salonunda kimsecikler yoktu. Temkinli adımlarla ve içten içe “Bir şey olmadı,” diye kendini telkin ederek Jessie’nin odasına doğru ilerlemeye başladı. Kocaman katta kapısı kapalı tek bir oda olduğundan buranın onun odasını anlaması çok kolaydı. Bir yandan abisine bir şey olduğundan korkuyor bir yandan da bütün bu işlere bulaştığı için ona küfrediyordu. Diğer büyücü aileleri gibi mutlu mesut yaşasalar ne olurdu sanki? Odanın kapısına geldiğinde elini kapı koluna koydu ve durdu. Kendi kendine “Eğer ölmemişsen seni bulduğumda ben öldüreceğim Jess,” diye mırıldanarak kapıyı açtı. Gördüğü manzara karşısında gülse mi ağlasa mı bilemeden öylece dikildi. Abisi masanın üstündeki kâğıtların arasına gömülmüş horul horul horluyordu. Onu görmenin verdiği mutluluk yavaş yavaş yerini yeniden öfkeye bıraktı. Son yarım saattir ölüp ölüp dirilmişti onun yüzünden ve o durmuş mışıl mışıl uyuyordu. Okul dışında olduğundan büyü yapamıyordu ama abisine mutlaka bir muziplik yapmalıydı. Masanın üzerindeki su dolu bardağa kaydı gözleri. Oluşan şeytani gülümseme meleksi yüzüyle büyük bir tezat oluşturuyordu. Zaten içinde melekten çok şeytanlar dolanıyordu. Hiç düşünmeden bardaktaki bütün suyu abisinin yüzüne boca etti.
On Dakika Sonra
Yanında elindeki havluyla yüzünü kurulayan muzip şakasına hiç gülmeyen abisiyle beraber yaklaşık on dakikadır süren bir azarla merdivenlerden aşağı iniyorlardı. Abisi yaptığı bütün değişimlere rağmen yüzüne boca edilen suyla koltuktan hoplayarak kalktığından bir iki dakika sonra karşısındakinin Mischa olduğunu anlamıştı. Hem eğlenmesine fırsat kalmamıştı hem de bir dolu azar işitiyordu. Tek kazancı suyu boca ettiğinde abisinin attığı çığlıktan aldığı zevkti. Hala o anın mutluluğuyla gülümsüyordu. Abisinin sıraladığı saçma sapan azarlar umurunda değildi, onları duymuyordu bile. Ne de olsa eninde sonunda susacak ve yemekleri soracaktı. Merdivenlerden aşağı kata inmiş odanın ortasına geçmişlerdi ama Jess o aptal azarlarına devam ediyordu. Su döktüğü kâğıtların ne kadar önemli olduğu hakkında bir şeyler gevelemişti ve tabii ki Mischa’nın o katta ne işi olduğu hakkında… Bu noktada dayanamayıp sözünü kesti küçük cadı: “Yeter artık Jess, bana beş yaşında çocuk muamelesi yapmaktan vazgeç. O kata bugüne kadar hiç çıkmadığımı sen de bal gibi biliyorsun. Bulaşacağımız zamanı on beş dakika geçince ve seslendiğim halde cevap vermeyince başına bir şey geldi sandım. Lanet olsun öldün sandım Jess! Evet, aptalım ki abimi merak ettim. Bundan sonra ne halin varsa görebilirsin. Sana da o çok gizli çalışmalarına da bayılmıyorum tamam mı?” Gözleri dolmaya başlamıştı. Saçlarını savurarak arkasını döndü, tam çıkmak üzereyken Jessie kolundan tutup kendisine doğru çekti küçük kardeşini. Abisine sarıldığında ağlama isteğini daha fazla tutamadı. “Eski halimizi özlüyorum, Jess. Küçükken benimle oynamanı özlüyorum. Keşke hiç büyümeseydim.” O güzel anılara puslu bir maskenin ardından bakıyor gibiydi, hepsi o kadar bulanıktı ki… “Şşş, ağlama. Sen hep benim beş yaşındaki melek kardeşim olarak kalacaksın. Şuan taktığın maske ne olursa olsun, yaşadıklarımız ne sonuç doğurursa doğursun sen benim beş yaşındaki meleğimsin.” Biraz duraksadıktan sonra ekledi: “Her ne kadar artık seninle oynayamayacak olsam da…” Sesindeki alaycı tonu Mischa’yı kendisine getirmişti. Gülerek geri çekildi ve omzuna vurdu: “Benimle oyun oynamanı istemiyorum seni şebek, gerçi istersem pekâlâ da oynayacakmış gibi duruyorsun.” Abisine muzip bir gülümseme gönderdikten sonra gerçeklere döndü. Çok oyalanmıştı. Artık şakaları bile bu kadar kısa sürmek zorundaydı. Yüzündeki gülümseme solarken Jess’in midesinden gelen gurultu neden burada olduğunu hatırlatıyordu. “Hadi gel, açlıktan ölüyor olmalısın.” Yüzünde oluşan kocaman gülümsemeden haklı olduğunu anladı ve eliyle gelmesini işaret etti. Paketlerin olduğu odaya girdiklerinde evin virane hali bir kez daha hazırlıksız yakaladı Mischa’yı ve ister istemez yüzünü buruşturdu. Odanın ortasına bıraktığı paketlere ilerlediler ve çürümeye yüz tutmuş yırtık kanepeye oturdular. Poşetleri açtıklarında onları büyük bir sürpriz beklediğinden habersizlerdi tabii. Mischa her şeyden bihaber paketleri açtı ve karnı davul gibi şişmiş bir fare yere düştü. Fare o kadar çok yemişti ki zorlukla nefes alıyor, kaçmak istiyor ama elini bile oynatamıyordu. Mischa ağzından kaçan küçük çığlıktan sonra kahkahalara boğulmuştu. “Ahah demek farelerle aşk yaşamaya başladın artık, sana getirdiğim yemekleri sevgiline yediriyorsun!” Jessie ise bu durumdan pekte memnun değildi. Yüzünü buruşturmuş oturuyor, bütün yemeğini mahvettiği için küçük fareye nefretle bakıyordu. Onun bu halini gören genç kız abisinin ne kadar aç olduğunu hatırladı ve onu teskin etti: “Merak etme şimdi dışarı çıkacağım ve sana yeni bir şeyler alacağım. Burada bekle.” Kapıya doğru ilerleyip bir yandan da kendi haline dönerken arkasından abisinin homurdanmasını duydu: “Sanki başka şansım varmış gibi…”
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 6:20 pm
Kabul edildi, benim de meta ünlüm aynı olduğu için ortak kullanım şeyapıyorum? :3
- Mischa ChancellorSlytherin IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 76
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 08, 2012 6:23 pm
enaa listede görmemiştim ben sorun oluşturmayacaksa olur tabii ^.^
- Chrysilla MyroslavaRavenclaw IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 139
Kayıt Tarihi : 07/04/12
Lakap : Chrys.
Geri: Metamorfmagus Alımları
Ptsi Nis. 09, 2012 3:58 pm
Karakter adı: Carmella Decartius
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
İstenilen 2 ünlü: Taylor Swift, diğerini sonra seçeceğim sanırım.
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Spoiler:
- Cadı her zamanki gibi kitabına kendini aşırı derecede kaptırmıştı. Latinceyi İngilizceden daha iyi bilmesinden miydi bilinmez; kitabın neredeyse yarısını çoktan okumuştu bile. Önüne gelen dualardan birkaçını biraz yüksek sesle okuyor ve her seferinde de ta kütüphanenin girişindeki görevliden ikaz alıyordu. İkazları biraz umursuyor olsaydı belki sesini birazcık alçaltmayı deneyebilirdi ama konu melekler ve duaları olduğunda hiçbir şeyi umursamayacak kadar bencilleşiyordu. Çünkü rahatlamak için başka yolu yoktu. Derin bir iç çekti ve bir sayfayı daha çevirdi. Yine aynı işaret karşısındaydı. İçinin sızladığını hissetti bir an. Bu simgenin kendisine ne zaman yapıldığını bilmiyordu. Sadece abisinin elindeki kanlı bıçağı ve şefkatli gülümsemeyi hatırlıyordu. Belki de kendisine şifa vermek adına, kendisini iyileştirmek için bir tür ayin yapmıştı; kim bilir? Artık bunu soramazdı da. İntiharının üzerinden sadece bir yıl geçmişti; bunu bir yıl önce sorgulasaydı cadı belki de birçok sorusuna cevap bulmuş olurdu şimdiye. Ama her şey için çok geçti. Kız bunları düşünürken büyük bir gürültüyle yerinden zıpladı. O kadar korkmuştu ki bir an kahverengi, düz saçlarının sarı bukleler halinde omuzlarından dökülmesine ve teninin renginin biraz daha açılmasına izin vermişti. Gözlerinin ne halde olduğundan emin değildi; bunu düşünemeyecek kadar korkmuştu zaten. Hangi patavatsız burada bu kadar gürültü çıkarmaya teşebbüs ederdi ki? Merakına yenik düşerek eline kitabını aldı ve yavaş adımlarla sesin geldiği yere doğru yürümeye başladı. Adımlarını gizli işler çevirmeye çalışan küçük bir çocuk gibi yumuşak, yumuşak atmaya çalışıyordu. Biraz ilerledikten sonra ayağına takılan bir şeyle yerinde kaldı cadı. Bir sürü kitap yere saçılmıştı. Birkaç tane de az ilerisinde duran masanın üzerinde vardı. Hepsi semboller ve anlamlarıyla ilgiliydi. Etrafına azıcık daha bakınmak için bir adım attığında gördüğü kişi karşısında şoka girmişti adeta.
‘Yüce Tanrı’m, Bradley!’
Kitapların üzerinde hızla atlayarak yerde çırpınan büyücünün yanına koştu cadı. Ne yapacağını bilmiyordu, kendi krizlerinde bile kendisini kontrol edemiyordu; başkasınınkini nasıl kontrol edebilirdi ki? Pekâlâ, sakin ol. Kendini telkin etmeye çalıştıktan sonra elindeki kitabı nihayet bıraktı ve büyücünün titreyen bedenini durdurmak adına omuzlarından tuttu büyücüyü. Var gücüyle baskı uyguluyor; durmasına yardım etmeye çalışıyordu. Ama işe yaramıyordu; çocuk titremeye devam ediyordu. Cadı paniklemişti. O’nu daha önce hiç böyle görmemişti çünkü ve şimdi ne yapacağını bilememek canını sıkıyordu. Bir an bir şeyi mantığıyla değil de gelişine göre yapmak istedi ve aklına ilk gelen şeyi yapıp çocuğun yüzüne sert bir tokat yapıştırdı. Tokadın sesi kütüphanenin içinde bir çığlık gibi yankılanırken çocuğun titremesi aniden kesilmiş, buz gözleri aniden açılmıştı. Cadı sinirlerinin bozulduğunun anlaşılacağı bir şekilde gülmeye başlamıştı. Fakat çocuğun gözlerindeki ifade değişmemişti. Carmella büyücüye doğru eğilerek gözlerinin içine baktı. Buz gözlerden yansıyan görüntüsünü fark ettiğinde tekrar kendisini geri çekti ve o sırada saçları eski kahverengiliğine ve düzlüğüne geri dönmüştü.
‘Benim Bradley, Carmella.’
Dizlerinin üzerinden kalktıktan sonra sol eliyle kitabını tekrar kavrarken sağ elini de çocuğa uzatmıştı. O’nu aniden kaldırmak istememişti açıkçası, tekrar yere yığılabilme ve daha kötü olabilme ihtimalini göz önünde bulundurmuştu çünkü. Çocuğun soğuk eli kendi elini kavradıktan sonra kendisini geriye doğru çekti ve Bradley’in kalkmasına yardım etti. Yanlarındaki masaya oturduktan sonra kendi kitabını masaya koyduktan sonra masada kalan birkaç kitaba baktı. Gerçekten, hepsi semboller ve anlamlarıyla ilgiliydi.
‘Ne gibi bir şeyi araştırıyorsun da bu kadar kitabın arasında bulamadın, bir de üstüne tüm kitapları yıktın? Ve bu arada umarım iyisindir çünkü sorguma resmen başlamış bulunmaktayım. Bilirsin, araştırmayı severim.’
İstenilen 2 ünlü: Taylor Swift, diğerini sonra seçeceğim sanırım.
- Claudia van BussenYönetici, Melez
- Mesaj Sayısı : 126
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Ptsi Nis. 09, 2012 4:12 pm
Şimdi kullandığın model dahil iki model seçebiliyorsun ehe. Bi' de ben bu modeli karaktere çok yakıştırdım Taylor Swift hiç gitmez söyleyeyim *-* Ben yeteneğini onaylıyorum, model listesine başvurursan Meta. modelin de eklenir. İyi eğlenceleeer, hatta eYlenceler!
Edit;; olm yapmayın şunu lan mal gibi bu karakterin üstünden konuştum! Neyse ekliyorum diğerine. Teallam aşık mıyım neyim ^_^
Edit;; olm yapmayın şunu lan mal gibi bu karakterin üstünden konuştum! Neyse ekliyorum diğerine. Teallam aşık mıyım neyim ^_^
- Félix Anna FranciscoRavenclaw IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 46
Kayıt Tarihi : 14/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
C.tesi Nis. 14, 2012 10:30 am
Karakter adı: Félix Anna Francisco
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgum gereği gerekli bir yetenek.
İstenilen 2 ünlü: Adriana Lima (Kurgum gereği)
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgum gereği gerekli bir yetenek.
İstenilen 2 ünlü: Adriana Lima (Kurgum gereği)
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Spoiler:
- Gecenin karanlığında sessizce ilerliyordu. Hızlı ve büyük adımlar ile bakanlığın kapısından içeriye girdi. 1.70 boylarında, gri mavi gözleri ve vücut uyumu harika olan bir bayan girdi içeriye. Mini eteği ve üzerine giydiği blazer ceket ile ortamda göze çarpmayan Felix hızlı adımlar ile bakanın odasına doğru ilerliyordu. Kapıyı nazikçe çaldığında içeriden gelen sesle yavaşça içeriye girdi. " Sayın Bakan. Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim için özür dilerim" derken sesi nazikti. Yavaş adımlar ile bakana yaklaştığında gözleri parıldıyordu genç bayanın. " Okulda işler karışıyor,efendim." derken sesi endişeliydi. Bakan ise ne olacağını merakla bekliyordu. Yutkundu genç adam. " Karanlık olmadığı kadar yakınımızda sevgili Felix." derken oturduğu yerden kalkmış pencere kenarından dışarıya bakıyordu. " Efendim, yapmanız gereken şey bir an önce bunun önüne geçmeniz. Yoksa.." devamını getiremeden bakan sert bakışlarla ona dönmüştü. " Teşekkür ederim Felix ama bundan sonrası seni aşıyor. İyi geceler." derken sakin ses tonunu korumaya çalışıyordu bakan. Felix ise bu kaba davranış karşısında sinirlenmişti ama ne yapabilirdi ki. Hafifçe başını salladı ve " İyi geceler Sayın Bakan." derken hızlı adımlar ile odadan çıktı. Giydiği topuklu ayakkabılarını eline aldı ve okula dönmek için daha da hızlanmaya başladı. Yoksa başı derde girecekti.
- Luanna GuadalupeSYB Profesörü
- Mesaj Sayısı : 79
Kayıt Tarihi : 07/09/11
Geri: Metamorfmagus Alımları
C.tesi Nis. 14, 2012 1:44 pm
Onaylandı.
- Nick Jake BlakeRavenclaw IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 39
Kayıt Tarihi : 14/04/12
Nerden : İngiltere
Geri: Metamorfmagus Alımları
C.tesi Nis. 14, 2012 10:26 pm
Karakter adı: Nick Jake Blake
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgularıma renk katar bence.
İstenilen 2 ünlü: Paul Wesley & Francisco Lachowski
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Spoiler:
- Akşamın soluk ışığı cisimleri belli belirsiz aydınlatırken, odamda, mum ışığının altında sessizce sayfaları çeviriyordum. Sarı sayfalar, soluk yazılar ve sönmekte olan mumun ışığını hesaba katarsak, okuması oldukça zordu. Bu kitabı yaklaşık bir hafta önce bulmuştum. Eski ve tozlu tavan arasında, bir köşede atılmayı bekliyordu. Ancak kitaplara karşı zaafım vardı. Ben de kitabı aldım ve okumaya başladım. Odamda her gece uyumadan önce okuyordum. Eğer okumazsam gözüm sabaha kadar açık kalıyor ve uyuyamıyordum.
Kitap aslında bilindik konular hakkındaydı, büyüler, iksirler, animaguslar... Ancak daha çok bilgi edinmek bana zevk veriyordu.
O anda sayfayı çevirdim ve büyük başlığı gördüm;METAMORFMAGUSLAR
Yavaşça, anlamaya çalışarak okumaya başladım. Okudum okudum. Ve son cümleyi okuduğumda vücuduma garip bir enerji yayıldı. Saçlarımın elektriklendiğini, bacaklarımın esnediğini ve vücudumun kasıldığını hissedebiliyordum. Gözlerim yanmaya, kulaklarım uğuldamaya başlamıştı.
Yatağımda doğrulup mumu elime aldım ve yataktan kalktım. Tahta zemini aşıp yatağın karşısındaki aynaya bakınca beni gördüm. Ben olmayan beni... Saçlarım uzamış ve koyulaşmı, gözlerim kahverengiye dönmüştü. Boyum olduğundan daha uzun, yüzüm ise çok çok farklı görünüyordu. Gözlerimi kırpıştırdım, olduğum yerde kaldım ve mumu elimden düşürdüm...
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Kurgularıma renk katar bence.
İstenilen 2 ünlü: Paul Wesley & Francisco Lachowski
- Zoey AeralithFotoğrafçı
- Mesaj Sayısı : 44
Kayıt Tarihi : 15/04/12
Yaş : 31
Nerden : İngiltere
Lakap : Zoe
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 15, 2012 1:44 pm
Karakter adı: Zoey Aeralith
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
İstenilen 2 ünlü: Karen Gillan & Ellen Page
* Edit : Üç ünlü kullanan üye var ve kurgum gereği de ünlülere ihtiyacım var. Eğer olursa çok sevineceğim.
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Rp işte.:
- Gündüz ışığı sokağa yansıdığında Zoey için her şey notmal gibiydi. Genç kız hoplaya zıplaya geçtiği sokağa bir daha bakmıyordu. Diagon Sokağı tıklım tıklım doluyken bile insanlara çarpmaya aldırmadığından önüne de bakmıyordu doğrusu. Bu yüzden hızla ona gelen bir kadına çarpana kadar durumu fark etmedi. Kadın elinde tuttuğu poşetleri yere fırlatırken genç kızın gözleri bir anda karşısındakine odaklandı. Elleri ne olduğunu şaşırmış bir biçimde havayı deliyordu. Gözlerindeki korkuyu bütün Diagon Sokağındaki insanlar fark edebilirdi. Biri fark etmişti de zaten. En olmaması kişi şu an ona bakıyordu. Kadın sarı, düz saçlarını geriye doğru iterken üzerindeki zümrüt yeşili cübbeyi düzeltti. Hızla eline gelen asasını kıza doğrulttuğunda konuşmaya başladı.
"Merhaba, sevgili kızım."
"Selam. Şey... Ben, nasılsın anne?"
"İyiyim teşekkürler. Buraya kadarmış ne dersin?"
Kız hiçbir şey söylemeden bir adım geri kaçarken sarı, kıvır kıvır saçları yerinden hopladı. Karşısındaki kadın bunu bekliyormuş gibi hafifçe gülümsedi. Elini hızla sallarken asasından çıkan ışık kıza doğru gidiyordu. Genç kız son anda yana kaçtığında ışık bir tezgahı yerinden etmişti. Zoey hoplaya zıplaya geldiği yolu şimdi çılgınca koşarak geçiyordu. Sarı saçları arkasında dalgalanırken önüne gelen bütün insanları bir çırpıda geçmek adına çabalıyordu. Birinin üstünden atlıyor, siğerini ittiriyor ama bir şekilde mutlaka insanları geçiyordu. Acıklı tarafı açtığı yolu gayet rahat takip eden annesi hemen arkasındaydı. Yüreği ağzında ilerleyen genç kız hızla bir dükkana daldı. İçerisinin kalabalık olmasını fırsat bilmişti. Üzerindeki geceki kasanın yanına bırakarak içeri girdiğinde kıvırcık saçları düzleşmeye başlamıştı bile. Sarı git gide koyulaşarak kızıl rengini alırken ufak burnu birkaç santim büyüdü, ince yüzü yuvarlak bir hal aldı. Üzerindeki elbise miniyken biraz daha uzamış gibiydi. Dükkanın köşesindeki aynaya ulaştığında eliyle manzaraya baktı. Genç kız şimdi parlak kızıl saçlara sahipti, daha deminki gibi kıvırcık yerine dümdüz saçları iki yanından sarkıyordu. Gözleri biraz daha yuvarlak ve koyu yeşildi. Burnu şimdi daha az kıvrımlıydı ve elmacık kemikleri tombullaşmıştı. Artık tamamiyle başka biri olmuştu. Bu görmesiyle rahatlayan yüreği dudaklarına tatlı bir gülümseme bıraktı. Böylece içeri giren annesinin yanından hiç zorlanmadan geçip gitti.
İstenilen 2 ünlü: Karen Gillan & Ellen Page
* Edit : Üç ünlü kullanan üye var ve kurgum gereği de ünlülere ihtiyacım var. Eğer olursa çok sevineceğim.
- CyrilYönetici, Melez
- Mesaj Sayısı : 160
Kayıt Tarihi : 11/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Paz Nis. 15, 2012 3:53 pm
Zoey, kabul edildi.
Nick, isteme nedeni ve Rp yetersiz, uzgunum.
Nick, isteme nedeni ve Rp yetersiz, uzgunum.
- Nick Jake BlakeRavenclaw IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 39
Kayıt Tarihi : 14/04/12
Nerden : İngiltere
Geri: Metamorfmagus Alımları
Ptsi Nis. 16, 2012 4:01 pm
Karakter adı: Nick Jake Blake
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Görev RP'lerinde(olursa tabii), kurgularda ya da özel kurgularımda işe yarayabileceğini düşünüyorum.
İstenilen 2 ünlü: Paul Wesley & Francisco Lachowski
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
- Spoiler:
- Temmuzun o bilindik sıcak günlerinden biriydi. Nick, eski kırık dökük evde, odasında oturup kitabını okurken her şey aniden oluverdi; Önce bir ışık topu, sonra camların kırılma sesleri ve gittikçe artan ayak sesleri. Nick, hızla kitabını fırlattı ve parçalanmış pencerenin yanındaki duvara yaslanarak düzenli bir kaç nefes aldı ve başını pencereden dışarı uzattı; İki tane melez...
Başını hemen geri çekti ve hızlı adımlarla yatağa dönüp asasını aldı ve gıcırdayan tahta zemini geçip, eski kapıyı zorlukla açabildi. Tam ahşap merdivenlerden inecekken kapının kırılarak açıldığını duydu. O an ne yapacağını bilemedi; aşağı inip savaşmalı mıydı, yoksa odasına dönüp camdan kaçmalı mıydı?
İşte o an üzerinde durduğu tahta zeminin çöktüğünü ve ikinci kattan aşağı, ilk kata düştüğünü hissetti. Üstelik bir de ahşap merdiven kırılıp olduğu gibi üstüne düşmüştü. Vücudundaki acı inanılmazdı; bütün vücudunun moraracağını şimdiden anlamıştı.
Çöküntünün diğer tarafından melezlerin sesleri duyulabiliyordu,
"Sence öldü mü?" dedi boğuk bir ses.
"Saçmalama, kim böyle bir çöküntünün altında ölür ki," diye cevapladı diğer bir ses "En fazla bayılmıştır."
Bütün acıya rağmen, ne kadar hareket edebiliyorsa, sınırlarını zorlayarak elinde asasını hazır etti. Bir kaç fısıltının ardından, üstünden bir yük kalktığını hissetti. Tahta parçaları kalkmıştı. Bunu anlamasına fırsat bile kalmadan, "Sersemlet!" diye haykırdı Nick. Büyü, ona bakan adamı yere yıktı. Nick, acıya rağmen hızla kendini ayağa kaldırdı. Ön kapıdan çıkması için, önünde duran melezi geçmesi gerekiyordu; öte yandan arkadaki kapıyı kullanabilirdi. Ancak bunun için de çok hızlı olması gerekiyordu.
Büyük bir hızla geriye doğru bir hamle yaptı Nick ama o anda kendini yerde buldu. kendi bedenini çevirdiği anda ona büyük, yeşil gözleriyle bakan melezi gördü. Aniden düştüğü için asası elinde kaymış, odanın diğer ucuna yuvarlanmıştı.
"Bir yere mi gidiyordun ufaklık" diye güldü melez sinsice.
Yüzünde bir tiksinti ifadesiyle "Evet," dedi Nick, "Sizden mümkün olduğunca uzağa." Ardından hamlesini yaptı; suratına tekme attı ve melez yere düştü.
Nick hemen ayağa kalktı, asasını aldı ve kapıdan çıktı. Bacaklarındaki tüm enerjiyi kullanarak son hızla koşmaya başladı. Geniş ağaçlığın yarısına gelip, arkasını dönüp baktığında iki melezin birden eski evden çıkıp, peşine düştüklerini görebiliyordu. Kısa süre sonra hem Nick ağaçlıktan çıkmış ve şehir meydanına gelmişti. Arkasındaki hızlanan adımları duyabiliyordu.
Kafasında hemen bir plan üretti ve planı uygulamaya koyuldu. Hızla bir giysi mağazasına daldı. Reyonları büyük adımlarla aştı ve soyunma kabinlerine geldi. Arkasını döndüğünde iki melezin mağazaya girmiş ve onu işaret ettiğini görüyordu. Hemen boş bir kabine girdi ve kapıyı kilitledi.
Çoktan yüzünün kıvrımları düzleşmeye, burnu küçülmeye başlamıştı. Saçının rengi açılıyor, şekli değişiyordu. Yeşil gözleri kahverengiye dönmüş ve kaşları da incelmişti. Bunun yanında boyu da uzamıştı.
Ardından aynaya bakıp tamamen değiştiğini görünce, kabinin kapısını açtı ve hemen yan kabinin önünde duran iki melezi gördü. Yüzlerine bile bakmadan yanlarından geçip mağazadan çıktı...
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Görev RP'lerinde(olursa tabii), kurgularda ya da özel kurgularımda işe yarayabileceğini düşünüyorum.
İstenilen 2 ünlü: Paul Wesley & Francisco Lachowski
- Jacqueline HartmonGelecek Postası Editörü, Model, Madam Inéz'in Büyü Dükkanı Sahibesi
- Mesaj Sayısı : 48
Kayıt Tarihi : 24/04/12
Yaş : 31
Geri: Metamorfmagus Alımları
Salı Nis. 24, 2012 6:20 pm
- Karakter adı: Jacqueline Hartmon
- Spoiler:
- Karanlık odanın üzerine çöktüğünde oda bomboştu. Gecenin ilerlemesi gri duvarlarda hiçbir şey değiştirmemişti sanki. İçeriye süzülen ay ışığı kırmızı yatağı aydınlatıyordu. Perdeler açık pencereden dışarıya doğru saçlmışlardı. Rüzgara kapılan tüller dışarıda bir bayrak misali dalgalanıyordu. İçeri giren iki beden tek bir bedenmiş gibi bütünleşmişti. Büyüklüğünden erkeğe ait olan elin ışık düğmesine uzanmasıyla öpücüklerin çıkarttığı sesler arasında kadının tahrik edici sesi "Hayır..." diye soludu. Genç adam kulağına değen solukla kadının sarı saçlarını yakaladı. Genç kadının başını geriye doğru savururken boynuna vuran soluğu kadının titremesine yol açmıştı. İki beden hızla yatağa düştüklerindeyse gecenin sessizliği yok olmuştu. Kadının yeşil gözleri, ince ve dolgun beli karanlığın içinde seçilebiliyordu. Bu figürler belkide bütün gece sürecek savaşın habercisi gibiydi.
Alacakaranlığın son demleriydi. Yatakta yorgun düşmüş iki genç beden üstlerine sardıkları çarşaflarla uyumaktaydılar. Sol tarafta yatan genç kadının sarı saçları güneşin değmesiyle beraber açılması gerekirken koyulaşmaya başlamışlardı. Başta kahverengi tonunu alan saçlar bunu beğenmemiş olacaklardı ki siyaha doğru renk değişimlerini devam ettirdiler. Genç kadının saçları gibi yeniden yapılanan ufak burnu biraz daha kıvrımlandı. Sraındığı çarşafa değen ufak vücudu biraz daha irileşti ve göğüsleri birkaç santim küçüldü. En sonunda değişen yüz hatlarıyla yüzü daha keskin bir hal almıştı. Genç kadın güneşin dün gece yeşil olan mavi gözlerine çarpmasıyla birlikte gözlerini birkaç defa kırpıştırdı. Elini gerinemek adına yanına uzattığında kıpırdanan bedenle sırtını bir anda doğrulttu. Ona bakan bir çift göz gördüğündeyse "Merlin aşkına sen kimsin ve... ve yatağımda ne arıyorsun?" şeklinde haykırmadna edemedi. Yanında yatan kaslı adamın soru dolu gözlerine baktığında bir anda işini hatırladı. Elini hızla alnına vurduğunda hemen çarşafa diğer elini attı. Hızla çıplak vücuduna sardığı çarşafı genç adamın üzerinden çekti. Gözleri alttaki şeyi görmek istemezcesine arkasını döndü. Yataktan çıkıp lanet ederek "İşe geç kalacağım ve sen beyfendi. Döndüğümde evimi terk et!" şeklinde bir haykırma daha savurdu. Hızla odadan çıkarken adamın Quinn diye bir isim telaffuz ettiğini duydu. Oysa Jac Quinn diye birini daha önce hiç duymamıştı.
Yetenek ile ilgili örnek rpg:
Bu yeteneği isteme nedeniniz: Karakterim şizofrendir ve hastalığı sebebiyle kişilik bölünmesi yaşıyor. Kurgusuna göre yaşadığı en az bir kişiliği tanınmış biridir. Dolayısıyla normal bir hayat yaşıyor gibi durmasının tek sebebi bu yeteneğidir. Kişiliğiyle beraber istemsiz değişen görüntüsü onun tanınmasına, böylece deli damgası yemeden farklı hayatlar yaşamasına olanak sağlamaktadır.
İstenilen 2 ünlü: Candice Swanepoel, Irina Shayk
- Nick Jake BlakeRavenclaw IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 39
Kayıt Tarihi : 14/04/12
Nerden : İngiltere
Geri: Metamorfmagus Alımları
Çarş. Nis. 25, 2012 7:36 pm
@Jacqueline Hartmon
Onaylandı.
Onaylandı.
- Rose WeasleySlytherin III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 51
Kayıt Tarihi : 25/04/12
Geri: Metamorfmagus Alımları
Perş. Nis. 26, 2012 4:52 pm
Metamorfmagus alımları kapanmıştır.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz