- Lev Soljenitsin
- Mesaj Sayısı : 94
Kayıt Tarihi : 08/04/12
İlk Ders (IV. ve V. Sınıflar)
C.tesi Mayıs 05, 2012 1:05 pm
Zaman; Kapalı ve serin bir zaman dilimi. Pencerelerin ötesinde kalan dünya siyah ve gri bulutlar altında gökyüzünün tüm maviliğini kirletmekte. Günün son dersi.
Mekan; Oval şeklini almış bir büyüceşura mahkeme salonunu andırmakta. Ortasındaki alanın boşluğu ile Roma İmparatorluğunun gözdesi olan gladyatörlerin düello yaptığı Kolezyum isimli mimariyi andırıyor. Sıralar yerine, oval mimarinin içinde bir stadyum gibi tavana doğru yükselen alanlar bulunmaktadır. Oval boşluğun içine girebilmek için karşılıklı iki kapı bulunmakta.
Kurgu;Son ders gelen öğrencilerin, okula yeni atanan profesör hakkında bir bilgileri yoktur. Sadece dersin işleneceği konusunda onlara verilen bilgi ile gelirler. Sınıfın mimarisinin değişmiş olması ile birlikte birazcık şaşkınlık geçirirler. Profesör sınıfta değil. Sınıfın tamamen dolduğunu anladığı anda çıkagelir. Birkaç kelime ile kendisini tanıtır. İşleyecekleri dersi tanıtarak, değişen odanın mimarisi hakkında birkaç bilgi verir. Ardından ilk ders için öğrencilerinin ne kadar bilgili olduğunu kontrol amaçlı küçük bir test uygular.
Mekan; Oval şeklini almış bir büyüceşura mahkeme salonunu andırmakta. Ortasındaki alanın boşluğu ile Roma İmparatorluğunun gözdesi olan gladyatörlerin düello yaptığı Kolezyum isimli mimariyi andırıyor. Sıralar yerine, oval mimarinin içinde bir stadyum gibi tavana doğru yükselen alanlar bulunmaktadır. Oval boşluğun içine girebilmek için karşılıklı iki kapı bulunmakta.
Kurgu;Son ders gelen öğrencilerin, okula yeni atanan profesör hakkında bir bilgileri yoktur. Sadece dersin işleneceği konusunda onlara verilen bilgi ile gelirler. Sınıfın mimarisinin değişmiş olması ile birlikte birazcık şaşkınlık geçirirler. Profesör sınıfta değil. Sınıfın tamamen dolduğunu anladığı anda çıkagelir. Birkaç kelime ile kendisini tanıtır. İşleyecekleri dersi tanıtarak, değişen odanın mimarisi hakkında birkaç bilgi verir. Ardından ilk ders için öğrencilerinin ne kadar bilgili olduğunu kontrol amaçlı küçük bir test uygular.
- Spoiler:
- *IV.Sınıf ve V.Sınıflar için online rp tadında bir ders olacak. Sizden istediğim tek şey giriş rplerinizin biraz uzun olması. Mekanı tasvir edin. Profesör sizden sonra gelecek sınıfa.
- Prurient V De'PhellSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 224
Kayıt Tarihi : 20/04/12
Lakap : Valérie
Geri: İlk Ders (IV. ve V. Sınıflar)
C.tesi Mayıs 05, 2012 4:39 pm
- Cadının gün içinde gördüğü rüyalar git gide artarken, tavırları da bir o kadar saldırgan olmaya başlamıştı. Scorpius'u ve ikizini bile durduk yere haşlayan cadı insanları kendinden uzaklaştırabilmek adına elinden gelen her şeyi yapıyordu. Gözlerini her yumduğunda patlayan ışık huzmeleri ve zihninden taşan görüntüler peyda oluyor, cadının içini lüzumsuz bir huzursuzlukla dolduruyordu. Hasta ruhu anlatmaktan kaçındığı bütün anılarla çok daha ölümcül bir şekilde beslenmeye başlamıştı. Ufak bir ışık patlaması, ve ardından kendine gelmesini engelleyen o görüntüler... Kurumuş kan, ölü bedenlerin ciğerleri yakan kokusu, bir çift zümrüt yeşili yılan gözü, ve gözleri olabildiğine acıtan güneş ışıkları... Bunları düşünmemek için öldürmeye devam etmek zorunda hissediyordu kendini. Üzerine örebileceği her anı bu görüntüleri boğuyordu. Cadının zihni her yeni olayda biraz daha bağışıklık kazanıyor, içindeki zarureti yok ediyordu.
"Derse geç kalacaksın Prurient."
İğneleyici ses tonu cadının kulaklarını doldururken, boş bakışlarını karşısına dikilmiş olan büyücüye odaklamaya çalıştı. Ortak salonun nahoş ışıklarının yanı sıra hemen yanında oturduğu şöminenin sesi boş odada çok daha dikkat çekiciydi. Sevgilisinin bakışları cadıya olan öfkesini gözler önüne seriyordu ve soğuk davranmaya devam eden büyücüyü pek de takmayan cadı bu olayı daha da kızıştırmış olmalıydı. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Özellikle bu yıl, kendini tanımakta güçlük çeken genç beden birilerinin yanında bulunmaktan kaçınıyordu. İhmalkar bir tavırla kafasını salladı ve büyücünün gitmesini bekledikten hemen sonra oturduğu koltuktan kalktı. Uyuşmuş bacakları ayağa kalkışının etkisiyle titremiti. Dönemin ilk karanlık sanatlara karşı savunma dersiydi ve cadı bu anı oldukça uzun süre beklemişti. Değişen profesörle derse karşı olan merakı artmış, onu heveslendirmişti. Potterlar kadar yetenekli olduğundan emin olduğu, kendini tasvir edebilmesinde öncülük yapan tek dersti. Ölümcül yeteneğini karanlık sanatlarda kullanma başarısı şimdiye dek bütün profesörlerin iltimasına sebebiyet vermişti. Net kararları ve kendinden emin oluşu, karanlık sanatlarda başarı elde etmenin gerekçelerindendi ve nikbin olmayan tavrıyla bu başarıyı rahatlıkla elde edebiliyordu.
Seri adımlarla ortak salondan çıktı ve boş koridorda yankılanan ayak seslerine aldırış etmeden dersliğe yöneldi. Her yıl olduğundan çok daha farklıydı sınıf. Genişleyen alan neticesinde öğrencileri boğan karanlık ve rahatsız edici duvarların aksine, ferah bir derslik olmuştu. Cadının bu durumu beğendiği söylenemezdi. Şayet en sevdiği ders olan karanlık sanatlara karşı savunma dersinin çok daha karamsar bir ortamda işlenmesi taraftarıydı ve diğer öğrencilerin canını sıkan o boğucu havayı özlemiş olduğu bir gerçekti. Antik kentlerdeki amfi tiyatroları andıran dersliğin hemen ortasındaki oval alanı çevreleyen bölge öğrencilerin oturabilmesi için uygun bir şekle bürünmüştü ve Prurient diğer derslerde olduğunun aksine profesörü en iyi görebileceği noktada bulunmak adına daha alçak bölgelerden birine geçmiş, çoktan gelmeye başlamış olan öğrenci kalabalığından kendini soyutlamıştı. Profesör gelmemekte ısrarcıydı ve onun bu tavri Prurient'in canını sıkmış, dönemin geri kalan derslerinin can sıkıcı geçeceğini düşünmesini sağlamıştı.
Pek yazacak bir şey bulamadım.
- Berthé A. GlamourGryffindor IV. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 393
Kayıt Tarihi : 24/04/12
Yaş : 29
Lakap : Glam.
Geri: İlk Ders (IV. ve V. Sınıflar)
Paz Mayıs 06, 2012 9:06 am
- Gün sakinlikle Orenthia'ya veda ederken gökyüzünün takındığı boğucu tavır tıpkı Berthé gibi tüm Orenthia'yıda yüzeysel bir melankoliye sürüklüyordu. Her zaman güneşin aydınlattığı koridorlar bu kez ölçülü bir serinlikle insanı ferahlatsada gün ışığının yokluğunun etkisi her öğrencide hissedilir derecedeydi. Hava bu yıl içerisinde ilk kez bu kadar kapalılaşmıştı. Yaz yavaşça kendisini çekiyor,tüm yaz yağmur suyuna aç ağaçlar hevesle gökyüzünden gelecek bereket sularını bekliyordu. Kız , aceleyle ancak vucudunun her zerresindeki zerafetten ödün vermeden koridorları arşınladı. Elinde bu sabah yatakhaneden çıkarken unutmakta büyük hata ettiği Karanlık Sanatlar kitabı vardı. Çantasındaki bir çok gereksiz eşyayı odasına bırakmış,tüm gün boyunca yoğun dersleri için taşıdığı bir çok kalın kitaptan kurtulmuştu.Son derse girecek olmanın verdiği ferahlık,çoğu zaman ürkütücü derecede garip olan Karanlık Sanatlar profesörlerinin yenisiyle karşılaşacak olmanın verdiği huzursuzlukla tezat oluşturup kendisini telaşa sürüklemişti. Bu derse geç kalmaması gerekiyordu,çoğu zaman derslikte yerini erkenden alan kız bu kez geç kalırsa büyük talihsizlik olacaktı. İçindeki endişeyi bastırdı ve dersliğe açılan koridora keskin bir dönüş yaptı. Kendisiyle birlikte koridorda ilerleyen birkaç çift ayak gördüğünde henüz geç kalmadığını anladı ve derin bir rahatlama mırıltısı koyverdi.
Yeni profesörün oldukça genç olduğuna dair dedikodular Orenthia koridorlarının arasında hızla yayılmıştı. Berthé bu dedikoduların aslını görmek için sabırsızlanıyordu. İçerde olup olmadığını bilmediği profesörle karşılaşma endişesini yansıtırcasına kapıyı araladı,ardından sınıfta yalnız birkaç öğrenci olduğunu farketti ve rahatça ilerlemeye koyuldu. Sınıf oldukça değişmişti. Önceden sınıfın sonundan başlayıp boylu boyunca uzanan sıraları boş bir duello alanı takip eder ardından profesör masasıyla mekan tamamlanırdı. Ancak bu sene kendilerini oldukça hareketli bir yıl bekliyor olacak gibiydi. Yeni düzen tamamiyle uygulama derslerine göre dekore edilmiş bir sınıfı beraberinde getirmişti. Sınıf adeta eski roma döneminden kalma bir amfi-arenaydı. Bu değişik atmosferle birlikte yüzüne bir gülümseme yayıldı. Bu ders Berthé için belkide aralarında en önemliyisdi,büyücedünyanın son yıllardaki -aslına her zaman sıklıkla olduğu gibi- karışık dönemleri,bir tarihin küllerinden doğmuş bu okulda geçirdiği her gün bunun yarasını hissetmesi onu içten içe henüz tarihi olmayan bir savaşa hazırlanmaya sürüklüyordu. Hogwarts yıkılmıştı,yüzlerce yıl,yüzlerce yüz,yüzlerce büyü görmüş Hogwarts yıkılmıştı ve yerine kendisinden kat kat küçük Orenthia inşa edilmişti. Karanlık asırlık tarihleri yıkabiliyorken nasıl bu şatoda güvende olabilirlerdi? Büyücedünya karışıktı ve Berthé'nin tek bildiği öylece oturup derslerine odaklanıp optimist bir tavırla hiç bir şey olmamış gibi davranmaması gerektiğiydi. Kendisi gibi düşünen insanlar çoğunluktaydı ki herkes bu derse fazlasıyla önem veriyordu. İçinden sadece başarılı bir profesörle geçireceği bir dönem olmasını umdu.
Yuvarlak amfi düzeninde yerini aldığında eşyalarını hazırlarken etrafını gözlemeyi ihmal etmedi. Hayretle sınıfa yeni giren yüzlerin aksine dikkatini ilk çeken kendisinden bir üst sınıf Selfier olan De Phell oldu. Kendisi gibi zerafetle işlenmiş olan bu kızı hep Malfoyla görmesine karşın hep ona karşı daha olumlu önyargılar beslemişti. Nedendir bilinmez bu kızın içinde bir saflık olduğuna inanıyordu. Yahut kızın devamlı içinde tuttuğu derin acıları vardı. Ufak bir el hareketiyle soyut düşüncelerini dağıtıp heyecanla beklediği dersin nasıl geçeceği hakkında ipuçları aramaya koyuldu. İnsanlar hakkındaki boş kuruntuları yerine yapması gereken şey buydu. Karanlık sanatlar belkide en öne çıktığı dersti. Şansına bu sene başarı elde edemediği bazı derslerten kurtulma şansı yakalamış,kendince önemli tayin ettiği derslerine odaklanabilmişti. Yıllarca Voldemort'a karşı savaşmış bir neslin devamı olan Berthé bu konuda doğuştan bir el becerisine sahipti. Daha ilk senelerden bu yeteneğiyle öne çıkmış,çeşitli profesörlerin dikkatini çekmişti. Ancak bu yeni profesörün nasıl bir tutum izleyeceği hakkında bir fikri yoktu,mütevazi davranmaya karar verdi. Derin bir iç çekişle sabırsızlığını dışavurdu. Profesör niçin kendini son ana kadar saklı tutmak istemişti? Sınıfta önceden yerini alıp yeniyetme yüzleri merak içinde bırakmasa çok daha iyi olurdu. Bir iç çekişin daha ardından arkadaşlarının sınıfa geldiğini gördü ve nazikçe onlara elini sallayıp yanına gelmelerini anlatır biçimde işaret etti.
- Floja FeodoraSlytherin V. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 386
Kayıt Tarihi : 08/04/12
Lakap : Kötü Kurt.
Geri: İlk Ders (IV. ve V. Sınıflar)
Ptsi Mayıs 07, 2012 6:47 pm
- Günün son dersi aklına geldiğinde, yatmış olan çimenlerden yavaşça ayağa kalktı. Bir önceki dersinin boş geçmesi, ona ilaç gibi gelmiş, biraz kafasını dinlemesini sağlamıştı. Bir ders saati boyunca, gökyüzündeki bulutları teker teker incelemiş eskiden olduğu gibi onları bir şeye benzetmeye çalışmıştı. Gün ilerkedikçe, hava kendini kapatmış siyah bulutlar basmıştı. Böyle havaları da severdi. Ama sadece haftasonları. Üzerini silkip, gerindi. Göl Kenarı, serin serin eserken o yolunu okula çevirmiş, hızlı adımlarla dersliğe doğru ilerlemeye koyulmuştu. Bu sene profesörün kim olacağı bir merak konusuyken, genç cadı dersin işleniş şeklini daha çok merak ediyordu. Enerjisi oldukça yerindeydi ve umardı ki derste güzel aksiyonlu şeyler karşısına çıksındı. Merdivenin son basamağını da tırmandı. Etrafta sürekli gezinen birileri vardı. Sesler, onu rahatsız etmeye yetiyordu. Enerjik oluyor oluşu, ses istiyor anlamına da gelmiyordu açıkçası! Dersliğe doğru yürüdü ve kapının önüne gelince hızlı adımlarını yavaşlattı. Kapıdan içeri adımını atınca, gözlerine inanamadı!
“Bu, harika!”
Gördüğü manzara karşısında, keyiften dört köşe olmuş sarışın cadı, birkaç adım daha ilerledi derslikte. Bu yeni profesörü şimdiden sevmişti. Floja, böyle dersleri daha çok seviyordu. Uygulamalı dersler! İnsan daha aktif ve dinamik oluyordu. Bu da ileride karşılaşabileceğimiz her türlü beladan yaptığımız bu eğimli derslerle her şeyin üstesinden gelebileceğimiz anlamına bile geliyordu. Dudaklarının kenarları kıvrıldı. Derslik, oval şeklini almış mahkemeye benziyordu. Ortadaki boşluk, gladyatörlerin dövüş yaptığı alana benziyordu. Dersliği biraz daha incelediğinde, sıraların yerlerini de stadyuma benzer şeyler yer almıştı. Karşıda da, iki kapı. Floja, olduğu yerde dikiliyor ve dersin nasıl işleneceği konusunda kafasında bin bir teoriler üretiyor ve öne sürüyordu. Bu ders, eğlenceli olacağa benziyordu. Ya da tehlikeli…
Anca bu kadar çıktı.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz